
Torun, iktidarın konut politikalarının alt ve orta gelir gruplarını daha da ezdiğini vurgulayarak, “İktidar ev sahibi olmayı hayal haline getirdi. Bugün üniversiteden mezun bir genç, bırakın 10 yıl içinde ev sahibi olmayı, ödeyeceği kira kadar bile maaş alamıyor” dedi. Torun, Türkiye’de son 10 yılda ev sahipliği oranının %61,1’den %55,8’e gerilediğini hatırlatarak bunun tarihsel bir çöküş olduğunu söyledi. Konut politikasının vatandaşın ihtiyacını karşılamadığını belirten Torun, iktidarın yıllardır sürdürdüğü “inşaat odaklı, rantçı” yaklaşımın krizi daha da derinleştirdiğini vurguladı. Torun, seçim öncesi yürütülen düşük faiz politikalarının yalnızca kredibilitesi olanları ve çok konut sahibini zenginleştirdiğini belirtti: “Zaten ev sahibi olanlar ev sayısını artırdı, yabancılar döviz avantajıyla peynir ekmek gibi ev aldı. Sabit gelirliler ise enflasyon altında ezilerek bırakın ev almayı, faturalarını bile ödeyemez hale geldi.” Torun, özellikle gençlerin ağır ekonomik baskı altında olduğunu söyleyerek: “Bugün üniversiteden mezun bir genç, bırakın 10 yıl içinde ev sahibi olmayı, ödeyeceği kira kadar bile maaş alamıyor” dedi. AK Parti’nin bozduğu ev sahipliği kompozisyonunu düzeltmek için etkin kamu politikalarının uygulanması gerektiğini vurgulayan Torun, çözümün adil vergilendirmeden geçtiğini ifade etti: “Enflasyon ve dolaylı vergilerle belini büktükleri alt-orta gelir gruplarına daha fazla yüklenmek yerine çok konutlu servet sahiplerine artan oranlı gelir vergisi getirilmelidir.” Torun, konut politikalarının toplumdaki eşitsizliği büyüttüğünü, devletin yandaşı zengin etme motivasyonu olmayan sosyal konut politikaları ve vergilendirmede adalet yaklaşımıyla adaletsiz evsahipliği kompozisyonunun iyileştirilmesi gerektiğini dile getirdi.