Fatsalı usta tiyatro oyuncusu Ali Poyrazoğlu, her ne kadar İstanbul’da doğsa da çocukluğunun önemli bir kısmını Fatsa’da geçirdi.
Haber Giriş Tarihi: 25.10.2023 15:43
Haber Güncellenme Tarihi: 25.10.2023 15:43
Kaynak: Haber Merkezi
Ali Poyrazoğlu'nun kaleminden Fatsa anıları;
İş adamlığım da babamdan kaynaklanmaktadır ki babam da iyi bir işadamı idi. O zaman yetişen çocuklar daha şanslı idi. Daha çok konuşuyor idik. Daha çok doğa ile iç içe idik. Daha çok yaşamın keyfini çıkartıyonduk. Bir de bugünkü sürtüşmeler sivri noktalara varmış değildi. Dinine inanan insanların dini ile başbaşa kalması ve onun dışında da uygar, laik bir hayat yaşaması mümkündü. Birbirinden bu kadar kesin ayrışma olmamıştı. Ben oruç tutardım çocukken. Ramazan aylarında Fatsa’da evden çıkardık her gece başka bir camide namaz kılmaya giderdik. Ramazan dışında da geceleri evimizde sofralar kurulurdu, rakılar içilirdi. Din işleri ile dünya işleri birbirine karıştırılmadığı zaman daha mutlu yaşıyorduk.
İstanbul’da apartmanda yaşardık. Ama bem Fatsa’yı tercih ederdim. Fatsa’da dağda, bayırda, çayırda kuş peşinde koşardık. Taş atardık, birbirimizin kafasını, gözünü parçalardık. Daha sevimli daha samimi bir ortamdı. Biz mutlu çocuklardık. Ben sokakta yapılan yemekleri iyi bilirim. Pazar sabahları yağlı vardı. Fırına gider kendi yağlımı kendim yapardım. Bir de size tarif vereyim. Benim zamanımda Fatsa’nın etrafı fındık ve elma bahçeleriyle kaplıydı. Balıkçılar avladıkları hamsileri getirirler, temizlenmiş tenekeleri keserler, tenekelerin içine de elmaları yuvarlak yuvarlak doğrar, üstüne soğanları doğrar, sonra hamsileri dizerler. Daha sonra hamsilerin üstüne yeniden yuvarlak elmalar, soğanlar ve hamsiler. Böyle sıralanır ve üzerine zeytinyağı dökülür. O hamsiler ateşte, elma öe soğan suyu ile bir buğulanır. Ben hala yaparım bu hamsi buğulamasını. Yiyenler ise “Nereden buldun bu tarifi” derler. Fatsa’da Karadeniz sahillerinde bu böyle yapılır” derim. “Yapma yahu ne diyorsun ya” derler.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ALİ POYRAZOĞLU'NUN FATSA ANILARI
Fatsalı usta tiyatro oyuncusu Ali Poyrazoğlu, her ne kadar İstanbul’da doğsa da çocukluğunun önemli bir kısmını Fatsa’da geçirdi.
Ali Poyrazoğlu'nun kaleminden Fatsa anıları;
İş adamlığım da babamdan kaynaklanmaktadır ki babam da iyi bir işadamı idi. O zaman yetişen çocuklar daha şanslı idi. Daha çok konuşuyor idik. Daha çok doğa ile iç içe idik. Daha çok yaşamın keyfini çıkartıyonduk. Bir de bugünkü sürtüşmeler sivri noktalara varmış değildi. Dinine inanan insanların dini ile başbaşa kalması ve onun dışında da uygar, laik bir hayat yaşaması mümkündü. Birbirinden bu kadar kesin ayrışma olmamıştı. Ben oruç tutardım çocukken. Ramazan aylarında Fatsa’da evden çıkardık her gece başka bir camide namaz kılmaya giderdik. Ramazan dışında da geceleri evimizde sofralar kurulurdu, rakılar içilirdi. Din işleri ile dünya işleri birbirine karıştırılmadığı zaman daha mutlu yaşıyorduk.
İstanbul’da apartmanda yaşardık. Ama bem Fatsa’yı tercih ederdim. Fatsa’da dağda, bayırda, çayırda kuş peşinde koşardık. Taş atardık, birbirimizin kafasını, gözünü parçalardık. Daha sevimli daha samimi bir ortamdı. Biz mutlu çocuklardık. Ben sokakta yapılan yemekleri iyi bilirim. Pazar sabahları yağlı vardı. Fırına gider kendi yağlımı kendim yapardım. Bir de size tarif vereyim. Benim zamanımda Fatsa’nın etrafı fındık ve elma bahçeleriyle kaplıydı. Balıkçılar avladıkları hamsileri getirirler, temizlenmiş tenekeleri keserler, tenekelerin içine de elmaları yuvarlak yuvarlak doğrar, üstüne soğanları doğrar, sonra hamsileri dizerler. Daha sonra hamsilerin üstüne yeniden yuvarlak elmalar, soğanlar ve hamsiler. Böyle sıralanır ve üzerine zeytinyağı dökülür. O hamsiler ateşte, elma öe soğan suyu ile bir buğulanır. Ben hala yaparım bu hamsi buğulamasını. Yiyenler ise “Nereden buldun bu tarifi” derler. Fatsa’da Karadeniz sahillerinde bu böyle yapılır” derim. “Yapma yahu ne diyorsun ya” derler.
Haber Zafer Akbaş
Kaynak: Haber Merkezi
En Çok Okunan Haberler