“HASAR TESPİT SONUÇLARI GERÇEK RAKAMLARLA PAYLAŞILMALI”
“HASAR TESPİT SONUÇLARI GERÇEK RAKAMLARLA PAYLAŞILMALI”
Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adil Levent Karlıbel, fındıkta uzun vadeli politika olması yönünde açıklamalarda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 02.05.2025 16:08
Haber Güncellenme Tarihi: 02.05.2025 16:14
Kaynak:
Haber Merkezi
Her fındık sezonda yaşanan sorunlara dikkat çeken Başkan Karlıbel; “Fındığın bir politikası olmalı. Bu politika uzun vadeli olmalı, 20 yıllık politikalar olmalı ki üretici üretmeye devam etsin, sanayici malının geleceğinden emin olsun. Görünen şu ki, netleşmiş bir hasar tespiti henüz bize gelmedi. Ama süre geçti. Normal olarak bunu öğrenmiş olmamız lazım. Bunun gerçek rakamları kamuoyuyla paylaşılmalı, kapalı kapıların arkasında kalmamalı. Yoksa hem üretici hem ihracatçı zarar görecek.” dedi.
Karlıbel 10-11 Nisan tarihlerinde etkili olan zirai don nedeniyle rekoltede ciddi kayıplar yaşandığını ve iş dünyasının fındığın bol olduğu zamanlarda tedbir almadığını ifade ederek şunları söyledi: “Fındığın bol olduğu göründüğünde maalesef iş dünyamızın hiçbir tedbiri yoktu. Yani bir mağduriyet yaşanmayacağını düşünüyordu. Ama şimdi fındık yok. Fiyatlar yükselecek ama herkes ürün üretemeyecek. Yani sağlam, hasar görmemiş arsaların sahipleri para kazanırken hasar görmüş olan insanlar mağdur olacaklar.” diye konuştu.
“ACİL DESTEK ŞART”
Üreticilerin desteklenmesi gerektiğini kaydeden Başkan Karlıbel; “Birincisi, üreticilerin aldıkları tüm kredileri faizsiz olarak bir yıl ertelemek. Ama bunun üzerine faiz eklenirse, bir dahaki senenin de ödemesi güçleşecek. Artı, hasar gören bahçelerde özellikle yüzde 50’ye varan kayıplar varsa bu bahçelerin sahipleri mutlaka belli bir miktar desteklenmeli. Bu, asgari ücretin yarısı kadar bir bedel de olabilir. En azından bir dahaki seneye evini geçindirecek şekilde çıkmalı.” İfadelerine yer verdi.
“RAKAMLAR KAMUOYUYLA PAYLAŞILMALI”
Üreticilerin ayakta kalabilmesi için Tarım Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı ile birlikte hareket edilmesi gerektiğine dikkat çekerek; “Aksi takdirde üretici kaybederse ihracatçının da zarar göreceğini ifade etti: “Bu bahçelerde zaten %50’ye varan hasar varsa, %30’a, %40’a varan hasar olan bahçelere hiç girmez kimse. Çünkü kendini kurtarmayacak. Bir de bunun üzerine eğer biz kokarca hasarı bekliyorsak vay halimizedir. Görünen şu ki, netleşmiş bir hasar tespiti henüz bize gelmedi. Ama süre geçti. Normal olarak bunu öğrenmiş olmamız lazım. Bunun gerçek rakamları kamuoyuyla paylaşılmalı, kapalı kapıların arkasında kalmamalı. Yoksa hem üretici hem ihracatçı zarar görecek.” açıklamasında bulundu.
“Önce Üretici, Sonra Sanayici”
Karlıbel, üretici olmadan sanayicinin ayakta kalamayacağını belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Biz ikisinin de zarar görmesini istemiyoruz. Üretici olmadan biz iş yapamayız. Yani önceliğimiz üretici, sonra iş dünyası. İş dünyasının kaybı nedir? Az iş yapmaktır.
Ürün yoksa az iş yapılacak. Az iş yapan insanların da bu sefer kullandıkları krediler varsa onlardan baş ağrıyacak. Yani bu yapıyı yeni baştan 10 yıllık, 15 yıllık planlarla düzenlemek zorundayız.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“HASAR TESPİT SONUÇLARI GERÇEK RAKAMLARLA PAYLAŞILMALI”
Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adil Levent Karlıbel, fındıkta uzun vadeli politika olması yönünde açıklamalarda bulundu.
Her fındık sezonda yaşanan sorunlara dikkat çeken Başkan Karlıbel; “Fındığın bir politikası olmalı. Bu politika uzun vadeli olmalı, 20 yıllık politikalar olmalı ki üretici üretmeye devam etsin, sanayici malının geleceğinden emin olsun. Görünen şu ki, netleşmiş bir hasar tespiti henüz bize gelmedi. Ama süre geçti. Normal olarak bunu öğrenmiş olmamız lazım. Bunun gerçek rakamları kamuoyuyla paylaşılmalı, kapalı kapıların arkasında kalmamalı. Yoksa hem üretici hem ihracatçı zarar görecek.” dedi.
Karlıbel 10-11 Nisan tarihlerinde etkili olan zirai don nedeniyle rekoltede ciddi kayıplar yaşandığını ve iş dünyasının fındığın bol olduğu zamanlarda tedbir almadığını ifade ederek şunları söyledi: “Fındığın bol olduğu göründüğünde maalesef iş dünyamızın hiçbir tedbiri yoktu. Yani bir mağduriyet yaşanmayacağını düşünüyordu. Ama şimdi fındık yok. Fiyatlar yükselecek ama herkes ürün üretemeyecek. Yani sağlam, hasar görmemiş arsaların sahipleri para kazanırken hasar görmüş olan insanlar mağdur olacaklar.” diye konuştu.
“ACİL DESTEK ŞART”
Üreticilerin desteklenmesi gerektiğini kaydeden Başkan Karlıbel; “Birincisi, üreticilerin aldıkları tüm kredileri faizsiz olarak bir yıl ertelemek. Ama bunun üzerine faiz eklenirse, bir dahaki senenin de ödemesi güçleşecek. Artı, hasar gören bahçelerde özellikle yüzde 50’ye varan kayıplar varsa bu bahçelerin sahipleri mutlaka belli bir miktar desteklenmeli. Bu, asgari ücretin yarısı kadar bir bedel de olabilir. En azından bir dahaki seneye evini geçindirecek şekilde çıkmalı.” İfadelerine yer verdi.
“RAKAMLAR KAMUOYUYLA PAYLAŞILMALI”
Üreticilerin ayakta kalabilmesi için Tarım Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı ile birlikte hareket edilmesi gerektiğine dikkat çekerek; “Aksi takdirde üretici kaybederse ihracatçının da zarar göreceğini ifade etti: “Bu bahçelerde zaten %50’ye varan hasar varsa, %30’a, %40’a varan hasar olan bahçelere hiç girmez kimse. Çünkü kendini kurtarmayacak. Bir de bunun üzerine eğer biz kokarca hasarı bekliyorsak vay halimizedir. Görünen şu ki, netleşmiş bir hasar tespiti henüz bize gelmedi. Ama süre geçti. Normal olarak bunu öğrenmiş olmamız lazım. Bunun gerçek rakamları kamuoyuyla paylaşılmalı, kapalı kapıların arkasında kalmamalı. Yoksa hem üretici hem ihracatçı zarar görecek.” açıklamasında bulundu.
“Önce Üretici, Sonra Sanayici”
Karlıbel, üretici olmadan sanayicinin ayakta kalamayacağını belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Biz ikisinin de zarar görmesini istemiyoruz. Üretici olmadan biz iş yapamayız. Yani önceliğimiz üretici, sonra iş dünyası. İş dünyasının kaybı nedir? Az iş yapmaktır.
Ürün yoksa az iş yapılacak. Az iş yapan insanların da bu sefer kullandıkları krediler varsa onlardan baş ağrıyacak. Yani bu yapıyı yeni baştan 10 yıllık, 15 yıllık planlarla düzenlemek zorundayız.”
Kaynak: Haber Merkezi
En Çok Okunan Haberler