Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak: “Sistem Çalışıyor”

Ziyaret kapsamında gazetemize de gelen Uçarmak, yaşanan Covid-19 süreci, iç ve dış ticaretimizle ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Yılbaşından buyana dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde de hissedilen Covip-19 nedeniyle ticari bir daralmanın yaşandığını hatırlatan Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, alınan önlemler sayesinde sürecin en az yara ile atlatılmaya çalışıldığını hatta birçok ülke ile kıyaslandığında ise hacimsel büyüme gerçekleştiğini söyledi. “Sadece Türkiye’de olsa alacağımız önlemlerin çok ciddi ilerlemeyi sağlayacak sonuçları oluyor ama siz ne kadar içerde önlemler alsanız da dışarıyla bağımlısınız. Kaldı ki ülkemizin siyasi ve askeri anlamda da dünya da içinde olduğu pozisyonlar var” diyen Bakan Yardımcısı Uçarmak, ticari hayata ilişkin olarak sistemin çalıştığını vurguladı. Yaşanan salgının tarihte görülenlerden farklı olduğunu, örneklerine bakıldığında geçmiş yıllardaki salgınlar sonrasında kıtlıkların yaşandığını ancak Covid-19’un tümünden farklı olduğunu kaydeden Uçarmak, sürecin uzun sürebileceğine de vurgu yaparak “Bu problemlerle birlikte yaşamaya yönelik adımlar atılıyor. Bizim ülkemizde de sağlık altyapısındaki olumlu durumun bir siyasi öngörü olarak da ben değerlendiriyorum. Çünkü bir siyasetçinin darbe yiyebileceği en önemli şey, sağlıktır, sosyal alandır, iktisadi krizlerdir. İktisadi krizlerin bile açmanın belli şeyleri var ama sağlık altyapısını bir günde, bir senede veya iki senede düzeltme şansınız yok. Eğer öyle bir şey olmuş olsaydı, Türkiye çok ciddi yara alırdı, şu anda yönetim işinin başında” dedi ve kıtlık olmaması bakımından, perakende sisteminin çalışması, üretimin devam etmesi için herkesin fedakârlık yapması gerektiğini söyledi. Hayatın normal akışına döneceği zamana kadar kayıpların minimize edilebilmesi adına alınan önlemlerin de zaman zaman yanlış yorumlandığını ya da yanlış anlaşıldığını, sokağa çıkma kısıtlamasının dahi sokağa çıkma yasağı şeklinde lanse edilmeye çalışıldığını dile getiren Uçarmak, Bakan yardımcıları olarak 15 günde bir gerçekleştirdikleri toplantılarda da bu durumu dile getirdiğini söyledi. “Bilim kurulundan bazı arkadaşların televizyonda görürken onların yemediği, içmediği hiçbir insani ihtiyaçlarının olmadığı kafam da beliriyor. Bu arkadaşlara insanların yemesi, içmesi, uyuması gerektiğini, sosyal hayatın içinde olması gerektiğini anlattım çünkü hafta içi bin kişiyle çalışan bir fabrikaya hafta sonu çalışamazsın diyorsun. Buna çok ciddi eleştirenler de vardı. Fabrika sahibi doğal olarak, ‘Hafta içi önlemlerimi alıyor bin kişiyle çalışıyorum hafta sonu 500 kişiyle niye çalışamıyorum?’ diye soruyor” diyen Uçarmak, bunun illa sanayi ile ilgi olmayacağını, tarladaki ekin ya da perakendenin farklı aşamalarında da geçerli olduğunu ifade etti. Dövizdeki kur artışına bağlı olarak bazı sorunların yaşandığını ve piyasadaki sükunetin sağlanması bazı ekonomik önlemlerin de alındığını kaydeden Uçarmak, “Her alınan önlemi de tartışabilirsiniz. Şartlarımızın biraz zor olduğunu kabul etmemiz lazım ama bu zorluğun sadece bize mahsus olmadığını da bilirsek, ileriye yönelik yaptığımız işlerde, cesaretle adım atarız diye düşünüyorum. İhracat birkaç ay azaldı ama bu ay yüzde beşe kadar artış var. İthalat ve ihracat dengesi açısından üretimi artıracak yatırımlar açısından ciddi derecede teşvikler sağlandığını, yerli ve milli ürünlerle ilgili desteklerin gündeme de yansıdığını söyledi. “Sadece politik olarak şunu yapacağız, bunu yapacağız değil, retorikten öte herkesin bu anlayışta olması lazım. Eskisi gibi kurumlar arasında bir çatışma yok. Yani, Sanayi Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı veya diğer bakanlıklar arasında bir çatışma yok. Tek başına iktidardan, istikrardan kaynaklanan bir şey. Sorunları çözme konusunda doğru yerden adım atarsanız mutlaka sonuç alabiliyorsunuz” diyen Uçarmak, doğru işler yapabilmek için her işi desteklemek değil de desteği ihtiyaca göre belirlemenim önemine vurgu yaptı. “Mesela Tarım Bakanlığı çalışmış, ben Türkiye’de bitkisel yağların üretildiği tohumlara, ekibine destek verirsem en fazla katkıyı ondan alabiliyorum. Niye? Birisinden bir katkı alınıyorsa diğerinden on katkı alabiliyorsun. Çünkü onun küspesinden, yem sanayisinde yararlanıyor. Bunun için de ekilebilir alanları çoğaltmamız lazım. Yapılması gereken bazı işler var. 100 tane sorununuz varsa her gelen 5, 10 sorununu halletmiş olsa, sorunların belli süre halletmiş olacaksınız. Ama Ticaret de her şey süt liman değil doğal olarak. Özellikle de siyasi ve askeri operasyonlarda duruşumuzdan rahatsız olan bazı ülkeler de size karşı ufak ufak rahatsız etmeye yönelik hareketler olacak. Bizim bunları aşabilecek bir sükûnetle bu işlerin üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum, böyle bir irade kesinlikle var. Türkiye’de liderlik anlamında bir problem yok. En önemli şey bu, lider de kolay yetişmiyor” karamsarlığa yer olmadığını ise şu sözlerde ifade etti; Kesinlikle yok. Türkiye girişim özgürlüğü olan bir ülke. Bu herhangi bir kişi açısından belki anlamı olmayabilir ama yatırım yapabilecek insan açsından önemli. Bakan Yardımcısı Uçarmak, geçmiş yıllarda gittiği bir ülkenin havaalanında yaşadığı hadiseyi de bu duruma örnek gösterdi: O ülkede bir Türk yatırımcıyla konuşuyoruz. Fabrikasının kapasitesini geliştireceğini ama bunun için prezanteye gitmesi gerektiğini yani devlet başkanından izin alması gerektiğini söyledi. Türkiye’de yatırım yapman için herhangi bir makamdan izin almasına gerek olmadığını, kaynağı olan her yatırımcının istediği her yerde yatırım yapabileceğini hatırlatan Uçarmak, bunun teşebbüs, girişim hürriyeti açısından birçok ülke de olmayan aynı zamanda da çok kıymetli bir hak, aynı zamanda da bu hakkın ülkelerin demokrasisi açısından da son derece önemli olduğuna vurgu yaptı. Ticaret Bakan Yardımcısı Uçarmak, bu kazanımı muhafaza etmek ve korumak zorunda olduğumuzu belirterek “Çünkü bir otorite olmazsa, kaos ortamı olursa sokaktaki esnafın iş yapabilmesi başkasına bedel ödemekle mümkün olabilir. Türkiye öyle bir ülke değil. Herkesin girişim özgürlüğü var. İnsanların hakkıyla yeterli bir durumu varsa kimseye ihtiyaç hissetmeden, kimseye boynunu eğmeden istediği yatırımı yapabilir” dedi.