SON DAKİKA
Hava Durumu

Müsavat Dervişoğlu; “Adam Olmayı Öğrendiklerimin Huzurundayım”

İyi Parti Fatsa 1. Olağan Kongresinde konuşan Genel Başkan Yardımcısı Müsavat Dervişoğlu, “Allah sizden gani gani razı olsun. Allah çıktığınız bu yolda sizleri utandırmasın. Muzaffer eylesin, emeklerinizin karşılığını almayı nasip etsin” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 11.02.2018 20:51
Haber Güncellenme Tarihi: 11.02.2018 20:51
Kaynak: Haber Merkezi
fatsagazetesi.net
Müsavat Dervişoğlu; “Adam Olmayı Öğrendiklerimin Huzurundayım”
“Gerçekten büyük sıkıntılarla karşı karşıya olduğumuzu, nesiller arasında farklı şeyler oluşmaya başladığını, dün bizim için önemli sayılan tartışılmaması gereken değerlerimize üzülerek ifade ediyorum, tartışılmaya başlandı. Anlayış değişti, kafa değişti. Bunları tartışır hale gelmemiz, güçlü bir eğitime ihtiyaç duyduğumuza işaret ediyor” diyen Genel Başkan Yardımcısı Dervişoğlu, 15-16 yılda çözülebilecek bir problem olarak gördüklerini ve bu sorunların aşılması için bir mucizeye ihtiyaç olduğunu kaydederek “İşte İyi Parti milletin isteği, milletin desteği, milletin omuz vermesiyle, bu mucizeyi gerçekleştirmek üzere sizler tarafından kuruldu” dedi ve destek veren herkesi sevgiyle, saygıyla selamladığını ifade etti. Dış politikaya yönelik eleştirilerini sıralayan Dervişoğlu, sufur sorun yaşayacağız diyerek yola çıkanların, sınır ötesinde operasyon yaptıklarını belirterek, her sabah uyandıklarında gelen şehit haberlerine vurgu yaptı ve Ben özen gösteriyorum, birçok arkadaşım da özen gösteriyor ‘Savaş’ lafını kullanmıyorum. İşin tadını bile alamıyoruz. Dün de 11 vatan evladı şehit düştü. Allah'tan rahmet diliyorum. Şanlı ordumuzun yanındayız, devletimizin yanındayız ama biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yanındayız” dedi. Dış politikanın yaz boz tahtasına çevrildiğini, devletin bekası hilafına adım atıldığını kaydeden Dervişoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güçlü olması halinde bu coğrafyada yaşayabileceğimizi ifade ederek “Jeopolitiğimiz itibariyle bunu söylüyorum, çok zor denge kurulabilecek bir coğrafyada 25 bin yıldan beri medeniyet yaşayan bu Anadolu Yaylası'nda Bin yıldan fazla hükümranlık süren Türk milletinden başka millet yok. Bu yönüyle baktığımızda, bu topraklar bu millete emanettir. O yönüyle de mübarektir diye yaklaşmak lazım” dedi. “Adam olmayı öğrendiklerimin huzurundayım” Kongre sürecinde çok yol katettiklerini ve bir günde birden fazla il gezdiklerini söyleyen Dervişoğlu, “Yorgun muyum, değilim. Şimdi Fatsalı hemşehrilerimin huzurundayım. Sadece hemşerilerimin değil, adam olmayı öğrendiklerimin karşısındayım” dedi ve bu sözleri salonda bulunanlar tarafından uzun süre alkışlandı. “Buralara, kendi kendine gelmedik” İktidarın dış politikasını eleştirmeye devam eden Dervişoğlu, “Yaz boz tahtasına çevirdiler. Bir stratejik derinlik icat ettiler bundan önceki Başbakan beyefendi. Stratejik derinlik çevremizde bir bataklık oluşturdu. Şimdi o bataklığın oluşturduğu sivrisineklerle mücadele ediyoruz. Koca Türkiye Cumhuriyeti Devleti yedi düvele verilen bir mücadeleden sonra kurulup Cumhuriyet ile taçlanmıştı,şimdi üç beş çapulcunun kurdu basit basit ordularla savaşıyoruz bu bataklığı oluşturan kim, bu sıkıntı yaratan kim?” diye sordu ve “Tunus'tan başlayarak Arap baharı diye adlandırdıkları daha sonra da Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Bu projenin eş başkanı diye sahneye sürdükleri zatı muhteremin şimdi ortaya çıkıp ‘Efendim Ne yapalım aldatıldık, Ne yapalım kandırıldık. Kandırıldık, aldatıldık ama haklarımızı geri alabilmek için de askeri müdahalede bulunmak mecburiyetinde olduğumuzu dillendirdiği bir ortamda yaşıyoruz. Evet yapalım. Soruyorlar Sayın başbakana ya da Cumhurbaşkanına ‘Efendim operasyonu nasıl gidiyor’ Beyefendi cevap veriyor ‘Önemli bir şey yok, 20-25 şehit vermişiz’ diyor. 20 ile 25 arasında 5 tane can var. O çocuklar para sayma makinası ile yollarını bulmuş değil. O çocukları bu memleketin Kavruk evlatları kavruk. Diyorsunuz ki bir de her savaşa giden bozkurt işareti yapıyor. Doğru, bozkurt işareti yapıyor çünkü Rabia işareti yapanların gücü savaşmaya yetmiyor. Evet sınavları yapıldı telafisi olmayan kayıtlar var. Burada bir evladını sınava girdi soruları çalmışlar. O tıp fakültesine girip doktor olacağı, hukuk fakültesine girip avukat, hakim, savcı olacağı, mühendislik fakültesinde gidip mühendis olacağı yerde onun yerine Onun yerine başkaları gelmiş neden bilmem neyin yanında kalıyor, bilmem neyin evinde oturuyor, bilmem neyi cemaatinde bulunuyor ya da bu iktidarın mensuplarının uzantısı olan yapılarla sıcak temaslar kuruyor diye. Peki bu çocuklar ne oluyor? Bu çocuklar uzman çavuş oluyor. Bunlara kalan para sayma makineleri ile para sayıp babalarına yalakalık yapmak, bizim evlatlarımıza da düşen de şehadet şerbetini içip toprağa düşmek. Allah'tan reva mı? Efendim elbette ki memleket için öleceğiz memleket için ölmek icab ederse ölelim öleceğiz, önce biz öleceğiz. Bu memleketin gerçek sahipleri biziz. Biz öleceğiz ama siyasi partilerin temsilcisi var. ‘Gerekirse biz de ölürüz’ Biz seve seve ölüyoruz sen niye gerekir söylüyorsun? sonra ne zaman gerekecek? Bir siyasi parti o saray koalisyonla destek veren, Içinde yıllarca mücadele verdiğimiz o siyasi partinin Muhterem genel başkanı da diyor ‘Gerekirse biz çıkarız Afrin’de en ön safa geçeriz, bu canı feda etmek gerekirse de feda ederiz’ Sen o canı Afrin'de feda edemezsin. Sen yola çıkarken koltuğunu kaparlar diye o koltuktan kalkmazsın. Biz o canı verebileceğimizi, zamanında da verdiğimizin emarelerini herkes ile paylaştık”dedi. “Sen ancak bizi takip ediyorsun” “Şimdi bu bataklıktan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çıkartmak istiyoruz. Aldatıldı kandırıldı ya bu beyefendiler, İşte Fetö'den bir örgüt devlete sızmış, paralel bir yapı oluşturmuş, bu yapıya bağlı olarak emniyet teşkilatına sızmış,Türk Silahlı kuvvetlerine sızmış yargıya sızmış kızmadı hiçbir yer yok, 15-16 senedir bu devleti yönetenler de uyumuş” diyen Dervişoğlu, “Sen milletin telefonunu dinlemekten, milletin, muhalefetin evini takip etmekten, onları kasete almaktan ve Türkiye'nin başına tebelleş olun belalarla mücadele etmeye fırsat bulamıyorsun. Ancak bizi takip ediyorsun. Ondan sonra da Türk Silahlı Kuvvetleri zafiyete uğramış. Ondan sonra da 15 Temmuz hain darbe girişimi ile karşı karşıya kalmışız. Doğru, hain bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık ama bunun da sorumluları var. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Milliyetçi, Atatürkçü, Laik, Demokrat ve asker gibi asker olan mensuplarını Balyoz ve Ergenekon gibi kumpas davalarla adaletin önüne çıkarıp ‘Biz bu davaların, bu mahkemelerin savcısıyız’ diyenler var. Efendim Devletin başına ne dedi ‘Kandırıldım’ dedi. Allah affetsin. Tamam Cenabı Allah affetsin ama Sevgili dostlarım, aziz hemşehrilerim, kıymetli büyüklerim ve kardeşlerim, devlet yönetirken aldatılmak, devlet adamı olmak ehliyetini yitirmek anlamına gelir. Devlet adamı olma ehliyetini yitiren bir adamdan da Türkiye'yi yöneten Cumhurbaşkanı olmaz, Türkiye'yi yöneten Başbakan olmaz. Devlet adamı kaldırılmayacak, devlet adamı aldatılmayacak, devlet adamı Devleti ve milleti için her türlü riski alacak ve büyük bir devlet aklıyla düşünmeyi becerebilecek. Aksi takdirde vasat devlet aklıyla, maceraperest bir bakış açısıyla yola çıkarsanız bugün Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı duruma sıradan bir sonuç gözüyle bakamazsınız. Tecrübesiz insanlardı, yaptılar fakat yanlış yaptılar. Tamam yanlış yaptılar. 15 Temmuz'da halk Devleti sokaktan topladı yanlış dış politika tanzim ettiler Ortadoğu bataklığına Türkiye'nin batmasına vesile oldular. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kumpas davalarla cezaevlerinde mağdur ettiler, mahkum ettiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Genelkurmay Başkanı terörist yaftası yapıştırdılar. Şimdi şanlı Türk Ordusu bunun ve Devletin itibarını Suriye'nin kuzeyinde kurtarmaya çalışıyor. Bunlar ne yapıyor, sabahtan akşama kadar beyanat verip, halkın farklı bir biçimde değişik algı yönetimiyle, olup bitenlerden siyasi rant edebilmenin peşinde koşuyorlar. Bu Türkiye'nin hak ettiği bir durum değildir. İşte Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu bu durum, sorunun anlaşılabilmesi için, dış politika açmazlarını çözüp, Türkiye'nin yeniden dünya milletleri arasında, saygın kişiliği ile anılması adına, İyi Parti Sizler tarafından kurulmuştur” sözleri de uzun süre alkışlandı. Ekonomideki sıkıntıların, eğitimdeki sıkıntıların sanayinin karşı karşıya bulunduğunu engelleri ortadan kaldırmak, tüketilen tarım ve hayvancılığın yeniden ekonomik katkı sağlayabilecek hale gelebilmesi için İyi Parti’nin vatandaşlar tarafından kurulduğunu, yeni bir çare ve yeni bir umut olabilmek özelliği ile tezahür ettiğini söyleyen Dervişoğlu, “Bu sebeple sebeple başlattığımız yolculuğa sıradan bir yolculuk gözüyle bakmayın, önemseyin. Türkiye çok zor durumlarla karşı karşıyaydı” dedi o yüzden de geçmişte siyaset yaptıkları parti içinde mücadele verdiklerini kaydederek, yaşanan süreci “ Biz bir demokrasi ve hak mücadelesi başlattık hakkımızı alabilmek istedik Adalet ve Kalkınma Partisi'nin karşısına birisi hatırlat çıkartmak istedik. Önümüzde her türlü engeli çıkardılar. O engelleri bir bir açmaya çalışırken hukuku bize karşı kullanmaya kalktılar ve dolayısıyla biz yeni ve farklı bir siyasi bir parti kurmak mecburiyetinde kaldık. Çünkü millet bizden bunu istedi, millet bize onu emretti. Biz de o emrin gereğini bugün yerine getirdik. Bu çok önemli bir meseledir. Türkiye'de 1 Kasım seçimleri yapıldığında yüzde 50 oranında oy almış bir siyasi parti vardı iş başında, siyasetin merkezinde bir boşluk yoktu. Biz yüzde 12 oy almış bir siyasi partinin içinde siyasi ve hukuk mücadelesi başlatarak siyasetin merkezinde yeni bir umudun yeşermesine vesile olduk.” “Kimleri davet ettik?” İyi Parti çatısı altına kimleri davet ettiklerini “Burası Fatsa, açık ve net olarak ifade ediyorum, söylemekle de beis görmüyorum; sağcı solcu diye çalışmaktan yorulanları partimizin altına davet ettik. Türkmen, Kürt, Gürcü, Laz, Aphaz, Çerkez diye 36 etnik köken diye tanımlanan bölünmeye kalkışılan arkadaşlarımızı partimizin çatısı altına davet ettik. Alevi Sünni diye ayrılmak istenenleri partimizin çatısı altında davet ettik. demokrasi sevdalılarını Türkiye'ye büyük hizmetler vermiş geçmiş dönemlerde siyasetin merkezinde önemler görevler deruhte etmiş, farklı siyasi partilerden farklı kimlik ve kişiliklerden insanları bir arada olmaya davet ettik. Farklılaştırılmak istenen, yaş kuşakları diye ayrıştırılmak istenen, cinsiyet üzerinden Kadın Erkek diye farklılaştırmak istenen insanları bir araya davet ettik.” sözleriyle özetleyen Dervişoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kadınlar iktidara getirdiğini kaydederek, kendilerinin ise kadınları iktidara getirmek için bu siyasi oluşumun arkasında durduklarını söyledi ve çok doğru anlaşılmaları gerektiğinin altını çizerek “O yönüyle biz bir umuduz. bize diyorlar ki ‘Sizin diğerlerinden farkınız ne?’Türkiye'yi öyle kötü yönettiğiniz ki artık Türkiye'nin bir mucizeye ihtiyacı var. Bu mucizeyi ancak el birliği ile gerçekleştirebiliriz. Sağcısıyla solcusuyla,alevisi ile sünnisi ile hiçbir etnik köken farklılığı araştırmadan, hiçbir siyasi görüş ayrılığı ile meşgul olmadan, Türkiye'yi sevenler, Mustafa Kemal'in kurduğu cumhuriyetin bendesi olanlar ve yine onun yücelttiği Devletin Hizmetkarı olanlarla yapacağız Allah'ın izniyle” dedi.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.