SON DAKİKA
Hava Durumu

“Yunus Emre Yılında Ordu Başarılı Anma Gerçekleştirecek”

2021 Yunus Emre Yılı ilan edilmesinin peşinden Ordu’da büyük heyecan oluştu.

Haber Giriş Tarihi: 28.02.2021 15:34
Haber Güncellenme Tarihi: 28.02.2021 15:34
Kaynak: Haber Merkezi
fatsagazetesi.net
“Yunus Emre Yılında Ordu Başarılı Anma Gerçekleştirecek”
Yunus Emre’nin kabrinin Ünye’de olduğuna inanan Ordulular hemen bir kampanya başlattılar. Kampanyaya destek gittikçe büyüyor. İlgililer ve yetkililer kolları sıvadı ve hazırlıklara başladı. Ordu çapında ve tüm dünyadaki Ordulular arasında heyecan oluşturan kampanya sonucu ülke çapında anma programı düşünülüyor. Bu kampanya eski ve yeni milletvekilleri, eski ve yeni belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları, ülke çapındaki hemşeri dernekleri, Ordulu bürokratlar, tüm siyasi parti temsilcileri ve binlerce ilgi duyan hemşerilerimiz tarafından destek gördü ve katkı sağlamaya hazır oldukları kendileri tarafından bildirildi. 1974 yılında birkaç genç tarafından başlayan Yunus Emre’nin kabrinin Ünye’de olduğu ile ilgili iddialar ve çalışmalar ilimizde kabul gördükten sonra ülkeye yayılmaya başladı. 1984 yılında ise daha yoğun bir kampanya başlatılarak çalışmalara hız verildi. Ordu’da, Ünye’de çeşitli etkinlikler ve kabir bölgesinde hizmetler yoğunlaştırıldı. Bugünlere kadar gelen çalışmalar devam ederken 2021 yılı UNESCO tarafından Yunus Emre Yılı ilan edildi. Peşinden Türkiye’de de 2021 yılı Cumhurbaşkanlığı tarafından YUNUS EMRE VE TÜRKÇE YILI ilan edildi. Kırk yıldır Yunus Emre ve Ünye’deki kabri ile ilgili çalışmalar yapan Eğitimci, Gazeteci ve 20. Dönem Ordu Milletvekili Mustafa Hasan Öz hemşerilerine teklif ettiği kampanya ile çalışmalar başlattı. Yapılan teklifte, bu yıl ülke çapında yapılacak Yunus Emre anma programlarının en iyisinin Ordu ve Ünye’de yapılması yer alıyordu. Teklif hemen il çapında çok heyecan yarattı ve ilgi gördü, peşinden de destekler gelmeye başladı. 1984 yılında Ünye’de çıkardıkları Çağrı Gazetesi ile kampanyayı başlatan Hasan Öz bu konuda şu açıklamalarda bulundu: Ünye’de gazete çıkardığım yıllarda Yunus Emre Hazretlerinin kabrinin Ünye’de olduğu iddialarını duyduğum zaman çok sevindim, duygulandım ve hemen araştırmalara başladım. İhtimaller kafamda yoğunlaşınca gazetemiz yayınları ile konuyu gündeme getirip kampanya başlattık. Kabir ziyareti yaptık defalarca ve ilgi duyanlarla. İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü hocalarından Ünyeli Ömer Çam Hocamız ve Kayınbiraderi Marmara Üniversitesi Genel Sekreteri Rıza Fırtına Gürkan Bey ile ziyaret yaptık ve baş ayak taşlarını inceledik. Üzerindeki Arapça yazıları okumaya gayret ettik. Ömer Çam Hocamız Hüvel Baki (ölümsüz ve ebedi yani baki olan sadece O’dur yani Allah’tır) yazısını ve Emre yazısını seçebildi. Sonra ziyaretleri artırdık, kaymakam, belediye başkanı, gazeteciler, milli eğitim camiası ve ilgi duyanlarla ziyaret ve araştırmalar yaptık. Çağrı gazetesi ve Yavuz Selim Vakfı Şeyhnuz Evliyası Kabri’nin bulunduğu tepede ortak bir küçük anma programı yaptık ve o gün bu çalışmaları ülke çapında duyurmaya karar verdik. Yıl 1984. Ünye Belediye Başkanımız İsmail Cerrahoğlu Bey bu konuda destekçimiz oldu. Kurum olarak Yunus Emre ismini ilk defa belediyenin parkına koyalım teklifimi kabul eden Sayın Cerrahoğlu sayesinde İskelenin yanındaki çam ağaçları ile örtülü Ünye Parkına Yunus Emre Parkı adını verdik. Gazetemizde de sürekli yayınlar yapmaya, farkındalık oluşturmaya, Ünyelilerin, Orduluların ve Türkiye’nin dikkatini çekmeye başladık. Önce çalışmalarımızın haberlerini yaptık. Sonra ben makalelerle durumu pekiştirdim. Sonra diğer yazarlarımız devreye girdi. Ordu Valimiz Necati Çetinkaya Bey ilgili makamlara taleplerimizi dikkate alarak yazılar gönderdi. Halkımızın ilgisi çok güzel oldu ve her yerde konuşulmaya, duyurulmaya başlandı. Kurumlar ve işyerlerine Yunus Emre isimleri kondu. Yayınlarda ve programlarda sürekli konu işlendi ve tam manası ile benimsendi. Bendeniz bütün bu çalışmaları bir taraftan arşivliyor, bir taraftan katıldığım toplantı ve programlarda dile getiriyor, tanıtım faaliyetlerime devam ediyor ve hemşerilerime de kurumsallaşarak çalışmaların devamını teklif ediyordum. Sonra 1995 yılında 36 yaşımda Ordu Milletvekili olarak TBMM’ne girdim. Vekil iken de seslendirmelerim devam etti. Belediye başkanları da bölgeyi yavaş yavaş ihya etmeye başladılar. Sonra Ünye Yunus Emre Derneği kuruldu ve çalışmalar devam etti. Güzel bir eser çıkarıldı iddiamız ile ilgili. Arşivler, araştırmalar, iddialar ve bilgiler toparlandı ve derli-toplu metinlerle belediye desteği ile eser bastırıldı. Ben den de elimde bulunan arşiv dosyaları talep edildi verdim, bu konuda en çok yayın yapan Çağrı Gazetemizin de arşivinden istifade edildi. Bilindiği gibi UNESCO ( Birleşmiş Milletler Bilim ve Kültür Örgütü, Londra’da -1946-kuruldu, şimdi merkezi Paris’te) önce Yunus Emre’nin doğumunun 750. Yılı münasebeti ile 1991’de Yunus Emre anma yıldönümünü ilan etti dünyaya. Bu yıl 2021’de de vefatının 700. Yılında Yunus Emre anma yılı aynı kurum tarafından ilan edildi. Bu münasebetle ülkemizde de Cumhurbaşkanlığı tarafından 2021 yılı Yunus Emre ve Türkçe yılı ilan edildi. Neden bu kampanyayı başlattınız derseniz şöyle açıklayabilirim: Birincisi ben de bir Yunus Emre aşığıyım. İkincisi Ünyeliyim ve Yunus Emre Hazretlerinin kabri, makamı Ünye’de. Üçüncüsü bu konuda kırk yıldır mücadele veriyorum. Bütün bunlar beni hemen harekete geçirdi ve teklifimi sunuverdim heyecan ile. Çok şükür ki aynı heyecan ile hemşerilerimin coştuğuna şahit oldum. Benim teklifim öncelikle farkındalık oluşturmak, heyecan oluşturmak ve hemen hızlıca dünya çapında faaliyetlere geçmek için adım atılmasıdır. Acilen Ordu ili çapında Ünye ağırlıklı bir istişare toplantısı yapılmalıdır. Sonra bu toplantıda strateji belirlenmeli, faaliyetler projelendirilmelidir ve hemen görevlendirmelerle çalışmalar başlatılmalıdır. Hedef devletin en üst makamlarına tekliflerin götürülmesi, bu seneki en büyük anma programının Ünye’de yapılmasını sağlanmak olmalıdır. Bu yetiştirilemezse de yine Ordumuzun, Ünye’mizin bütün güçleri birleştirilmeli, en güzel programlar icra edilmelidir. Şu ana kadar destek beklediğimizden fazla geldi. Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Ünye Belediyesinin bu konu gündemine alındı. STK’lar gündemine aldı.. Ben de teklifimi Sayın Valimiz başta olmak üzere her yere bildirdim. Zaman kaybetmeden acilen bir istişare toplantısı yapılmalı, komite kurulmalı, strateji belirlenmeli, plan yapılmalı ve görevlendirmelerde bulunulmalıdır. İlgilenen herkes tetikte bekliyor. En büyük görev de Ordu medya kuruluşlarına ve gazetecilerine düşüyor. Bu çalışmayı ve yapacağımız anma, tanıtım programlarını dünyaya yaymalıdır.” Yunus Emre ile ilgili de kısa bir bilgi vermesi istendiğinde de Öz şu bilgileri aktardı: “Yunus Emre Hazretlerinin kim olduğunu hiç birimiz layığı ile anlatamayız. Çünkü O mübarek insan nefsinin tüm kademelerini aşmış ve yüce Yaratıcının halifesi olmuş bir mertebeye ulaşabilmiştir. Artık o mertebelere bugün kimseler ulaşamıyor. Bizler de çok düşük kalitelerimizle anlamaya ve anlatmaya çalışma hadsizliğini gösterebiliyoruz. Ayrıca özellikleri ve güzellikleri ile yeterli bilgiler tam ulaşamamıştır bugünlere. Bir miktar eserleri ile anlamaya çalışıyoruz. Çünkü O mübarek eserlerinde öyle bir ruh yaşattı ki, yüzyıllar sonra bugünlere en tesirli mısraları ile gelebildi ve insanlığa ders vermeye, ufuk açmaya devam etti. Yaşadığı dönemde ülkeleri, beldeleri meşakkatle dolaştı, öğrendi, öğretti, örnek oldu. İnsanlık ve tüm yaratılmışlara bakışı yaratanın azameti sıfatı ile oldu. O yüzden görülmemiş bir aşk ile ruhlara hitabetti. Yunus Emre Hazretlerinin düşünce dünyası sevgi temeli üzerine kurulu oldu daima. Sade ve samimi bir tasavvufi düşünceye sahip olarak eserlerinde, duru Türkçesi ile şiirlerinde samimiyet, heyecan ve aşkı yaşadı ve yaşatmaya gayret etti. İnsanlığı kardeşliğe, şefkate, merhamete ilahi aşka davet etti. İnsanı ve tüm yaratılanları sevmekle başlayan aşk deryası dünyasında Allah’a uzanan derin sevgi ile noktalanan düşüncelerinde “BANA SENİ GEREK SENİ” dedi. Çünkü kaynaklarımız bize bu temelde yaşamayı ve düşünmeyi vazediyordu. Yaratıcımızı, sınırsız sevmek ve sadece O’nun rızasını gözetmek ve de Allah’ın sevdiği kul olabilmek ulaşılması gereken yegâne hedeftir. Böylece insan dünyadan da hatta cennetten de daha sevgili gelen ve mutluluk veren, haz veren bir duruma ulaşabilir. Çünkü insan cennete gittiği zaman yaratanın cemalini görünce cennet gibi sınırsız güzellikler insan gözünde hafif kalır diyor kitabımız. Yaşadıkları hakkında az bilgiye sahip olmakla beraber Tabduk Emre gibi yüce bir merkeze tabi olmuş ve seksenden fazla sene ömründe ulu insanlardan feyz alarak, temas kurduklarına feyz aktarmıştır. Bugüne kadar da bu ruhi etki süregelmiştir. Bildiğimiz en önemli eserleri de Divan’ı ve Risalet’ün Nushiyyesi’dir. Şiirlerinde adeta insanın yaratılış gayesini işlemiş tasavvufi güzel sade Türkçesi ile tüm insanlığa gerçek hayat serüvenini çizmiştir. Aruz ve hece vezni ile yazdığı eserlerinde Türkçeyi edebi bir dil haline getirmiştir. Şiirlerinde apayrı bir üslup oluşturmuştur. Kelimelere çok özel anlamlar yüklemiştir. Bu özellileri ihtiva üslubu ile şiirleri bugünlere kadar en etkili bir şekilde gelebilmiştir. O’nun tarif ettiği gerçek insan insan-ı kâmildir. İnsan-ı kâmil olanlar temizdir, dürüsttür, merhametlidir, sevgi doludur, fedakârdır, sabırlıdır, samimidir, gerçek dosttur, faydalıdır, affedicidir, ahlaklıdır, önderdir ve örnektir. Türkçesi de anlaşılır, saf, duru, temiz, derinlikli, anlamlı, tasavvufi ve sevgi doludur. Tüm insanlığın saadeti için seslenir yine insanlara. Kabul edilebilen doğum tarihi 1238, vefatı da 1320’dir. Anadolu’yu, Rum illerini, yukarı illeri dolaşmış ve bizim kabulümüz ile Ünye’mizin bağrında hayata gözlerini yummuştur. Allah şefaatine bizleri nail eylesin ve öğretilerine layık eylesin. Yapmamız gereken ise O’nu olabildiğince anmak ve anlamak, eserlerini devamlı okuyarak oradaki verilen mesajlara uygun yaşamaktır.”
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.