SAYIŞTAY ÜYESİNDEN FATSA YORUMU

Fatsa’nın şehir yapısının küçük bir New York olarak değerlendiren Kazan, dik yapılar yerine daha farklı bir şehir yapısının Fatsa’ya daha uygun olabileceğini vurguladı. 
Fatsa ile alakalı açıklamalar yapan Mahmut Kazan, şunları söyledi. 
Fatsa’nın geçmiş tarihinin yok olmasına ramak kaldığını belirten Mahmut Kazan, ilçenin yapısı ile alakalı;  “Bu yörede yetişmiş, burayla bağlantısını koparmamış hem dostluk olaraktan duygusal bağları ve geleceğini bir başka şehirde kurmamış bir hemşehri olarak konuşmayalım ki, ben hayatımı farklı ve yeni bir ortamda kurmadım çünkü burada bağlar vardı. Bütün bu duygusal durumun yanı sıra ben Fatsa’nın 1960’lı yıllarda ki fotoğrafını daha çok seviyorum. Bir yere ziyarete gittiğimde o yılların resmini gördüğümde heyecanlanıyorum. Şunu da söylemiyorum tabi küçücük bir kasaba olarak kalalım, tek katlı evler olsun, beş metrekarelik dükkanlar olsun değil. Ancak ben bu değerlendirmeyi kendimce yaptığımda şunun ıskalamak üzere olduğumuz -elimizde hala imkân varken- birkaç lokasyon ile alakalı hala dönüşüm olmalı. Bu yerler bataklık olarak bildiğimiz evkaf mahallesi, Çerkezler tepesi, terminal karşısı gibi… Burada şehrin büyürken tarihine yok diye özellikle olduğunu bildiğimiz, bilenlerinde haykırarak söyledikleri o tarihe hürmet etmeden, o tarihi yok ettiğimizde yeri de kazanamayacağımızı fark edemeden ıskalamaya ramak kaldı. Bunun yanında birde Rüstem Gürler’in de sık sık belirttiği alanlara dikkat çekilmeli.” dedi.
Fatsa gibi bir ilçenin birden çok merkezi alanı olduğunu vurgulayan Mahmut Kazan, bu merkezlerin birbirleri ile doğru bağlantısının yapılması ile Fatsa’ya daha faydalı olabileceğini vurguladı.
Kazan, “Modern şehrin kurulmasına dair, bu şehrin hem küçük olup hem de bu kadar merkezi olan bir başka şehir yoktur. Bu kadar büyüklükte bir başka merkez konumda başka bir yer yoktur. Fatsa’da bugün 4-5 tane merkezi alandan bahsedebiliriz. Tarihi ve doğal olarak baktığımızda Dolunay Mahallesinden başlayarak konuşursak 4-5 tane merkezi alan var. Bu tabi bizlerin gördüğü kadarıyla. Şehrin böyle olmasında bu merkezler birbirine ara güzergahlarla bağlanabilmiş olsaydı bu dehşet bir büyüklük… Selçuklu döneminin modern yapısına benzer aslında. Tek merkezli bir şehir yapısından çok merkezli bir yapıya dönüşüyor, Selçuklu Döneminde olduğu gibi. Bu şehirde bile bu olabilirdi. Mağazalarbaşı merkez demek mesela. Ben geçmiş yıllarda gece 11’de bu mahallede yürürdüm. 7-8 yaşlarında bir çocuktum fakat ne korku ne endişe olmazdı. Farkında olmadan aslında geçmiş tarihi, dönemleri yeniden yaşatıyoruz. Bir şey yapabilirdik bu merkez mahalleleri birbirine doğru bağlayacaktık. Bu da bizim kültürden medeniyete geçişimizdir. Haberleşme ve ulaşım dediğimiz şey…”
Sayıştay Üyesi, Fatsalı isim Mahmut Kazan, “Bizim yaşadığımız şehirlerin geçmiş yaşadığımız hatıralarımızı bizlere yük olacağı için siliyoruz. Aslında eksik olan parçalar bizim bıraktığımız parçalar. Köklerimizi arıyoruz aslında. Ben küçük evlerde yaşayalım, sokaklar dar olsun, kaldırım olmasın demiyorum; orada yaşadığımız hayatı düzenlemeliydik. Toplum şehirleşme olarak o parçaları geriye atar. Şehirin içi kıymetlendikçe eski yerleri atarız. Gelişirken eski bölgeleri birbiri ile doğru bağlamak ve yenileri kurarken onlarla ilişkilendirmek ve geride kalanı da o doğalıyla kendi içinde yenilemeyi yapabilirdik bu konuda eksik kaldık. Büyük bir şehir kurduk. Ünye tarafından gelirken, Hoylu’dan bakarken ya da en basiti Hastane mevkiinden şöyle bir Fatsa’ya baktığımızda kocaman bir şehir. Sanki bir kasabaya değil de küçük New York’a gelmiş gibi oluyoruz. Dik binalar, çok katlı binalar yerine farklı bir şehirleşme yapabilirdik.” dedi.

Haber;İslam DURAN