Esasen Ak Parti’nin kesintisiz süren uzun soluklu iktidarda kalışı sebebiyle siyasette yerelden genele uzanan siyasi tıkanıklığın, neticesi olarak orta yerde duran, gözümüzün içine batan bir sonu yaşıyoruz.
Özel sohbetlerde Ak Partinin hedefe konulduğu, yerden yere vurulduğu “Ne olacak bu memleketin hali?” minvalinde pervasız yorumlar gırla giderken, aynı karakterlerin ulu orta iktidar yalakalığına soyunması, bu tarz davranışın muhalafetten ziyade AK Parti’nin eskilerinde vücut bulması da bu sonun varyasyonlarından biri…
İktidar ortağı olarak arz-ı endam eden partilerin belediye meclis listesinde yer bulan isimlerinin sokakta muhalefet, iş ve aş söz konusu olduğunda iktidardan daha iktidar gibi davranmaları da bu sonun varyasyonlarından biri…
İsim benzerliğinden mütevellit gözaltına alınıp ticari itibarı yerle yeksan edilmesi sonrasın lanet okuyanların, rütbe mi yoksa yük mü olduğu tartışılır makamlara buyur edildiklerinde hop diye zıplaması da bu sonun varyasyonlarından biri…
İkinci dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamında oturan zat-ı muhteremin seçim haricinde buluştuğu vatandaşlara sarf ettiği akla zarar vaatler de bu sonun varyasyonlarından biri…
İktidar koltuğuna oturup oturmamak (yerel hariç) hususunda tercihi tam olarak net olmayan muhalefet partilerinin, siyaset üretmekte zorlandığı bir ortamda üstüne üstlük bir de iç meseleleri ile cebelleşiyor hale gelmesi de bu sonun varyasyonlarından biri…
Etkisi sıfır düzeye inmiş milletvekillerinin, dostlar alışverişte görsün minvalindeki eylem ve söylemleri de bu sonun varyasyonlarından biri…
Varlığı veya yokluğu belli olmayan ilçe başkanlarının ve muhterem yönetim kurulu üyelerinin siyaset üretmekte zorlanmaları da bu sonun varyasyonlarından biri…
Kendi yazan, kendi okuyan…
Bildiğinden şaşmayan…
Faturayı başkalarına kesen…
Havanda su döven…
Kendi kendini tatmin eden bir anlayış da bu sonun varyasyonlarından biri…
Peki bu hali izaha gerek kılmayan husus nedir?
“Değişmeyen tek şey değişim” sözünün yalan olduğunu ispatı sayılacak iktidar süreci.
Öylesine bir rüzgâr estirdi ki yelkenini üfürüğü ile doldurduğunu zannedenleri bile savurdu, yerle yeksan etti. Sağa sola savrulan siyaset eskileri, kendilerine yeni rotalar belirleme gayretine girişti. Eskimediğini düşüne eskiler, yeni adreslerinin yenisi olarak yol yürüdü ve dahi geçmişte her türlü ithamda bulunanlarla birlikte.
Bir nevi pir-ü pak oldular.
Herkesin elinde bir zurna ve zırt sesini çıkartacak deliği bulma gayretinde.
Zannederim önümüzdeki (erken olsun olmasın) seçim, kimin dersine iyi çalıştığı gösterecek.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet ÖZMADEN
İZAHA MUHTAÇ OLMAYAN HALLER!
Esasen Ak Parti’nin kesintisiz süren uzun soluklu iktidarda kalışı sebebiyle siyasette yerelden genele uzanan siyasi tıkanıklığın, neticesi olarak orta yerde duran, gözümüzün içine batan bir sonu yaşıyoruz.
Özel sohbetlerde Ak Partinin hedefe konulduğu, yerden yere vurulduğu “Ne olacak bu memleketin hali?” minvalinde pervasız yorumlar gırla giderken, aynı karakterlerin ulu orta iktidar yalakalığına soyunması, bu tarz davranışın muhalafetten ziyade AK Parti’nin eskilerinde vücut bulması da bu sonun varyasyonlarından biri…
İktidar ortağı olarak arz-ı endam eden partilerin belediye meclis listesinde yer bulan isimlerinin sokakta muhalefet, iş ve aş söz konusu olduğunda iktidardan daha iktidar gibi davranmaları da bu sonun varyasyonlarından biri…
İsim benzerliğinden mütevellit gözaltına alınıp ticari itibarı yerle yeksan edilmesi sonrasın lanet okuyanların, rütbe mi yoksa yük mü olduğu tartışılır makamlara buyur edildiklerinde hop diye zıplaması da bu sonun varyasyonlarından biri…
İkinci dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamında oturan zat-ı muhteremin seçim haricinde buluştuğu vatandaşlara sarf ettiği akla zarar vaatler de bu sonun varyasyonlarından biri…
İktidar koltuğuna oturup oturmamak (yerel hariç) hususunda tercihi tam olarak net olmayan muhalefet partilerinin, siyaset üretmekte zorlandığı bir ortamda üstüne üstlük bir de iç meseleleri ile cebelleşiyor hale gelmesi de bu sonun varyasyonlarından biri…
Etkisi sıfır düzeye inmiş milletvekillerinin, dostlar alışverişte görsün minvalindeki eylem ve söylemleri de bu sonun varyasyonlarından biri…
Varlığı veya yokluğu belli olmayan ilçe başkanlarının ve muhterem yönetim kurulu üyelerinin siyaset üretmekte zorlanmaları da bu sonun varyasyonlarından biri…
Kendi yazan, kendi okuyan…
Bildiğinden şaşmayan…
Faturayı başkalarına kesen…
Havanda su döven…
Kendi kendini tatmin eden bir anlayış da bu sonun varyasyonlarından biri…
Peki bu hali izaha gerek kılmayan husus nedir?
“Değişmeyen tek şey değişim” sözünün yalan olduğunu ispatı sayılacak iktidar süreci.
Öylesine bir rüzgâr estirdi ki yelkenini üfürüğü ile doldurduğunu zannedenleri bile savurdu, yerle yeksan etti. Sağa sola savrulan siyaset eskileri, kendilerine yeni rotalar belirleme gayretine girişti. Eskimediğini düşüne eskiler, yeni adreslerinin yenisi olarak yol yürüdü ve dahi geçmişte her türlü ithamda bulunanlarla birlikte.
Bir nevi pir-ü pak oldular.
Herkesin elinde bir zurna ve zırt sesini çıkartacak deliği bulma gayretinde.
Zannederim önümüzdeki (erken olsun olmasın) seçim, kimin dersine iyi çalıştığı gösterecek.