SON DAKİKA

PERŞEMBENİN GELİŞİ!

Yazının Giriş Tarihi: 05.12.2023 16:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.12.2023 16:13

Sovyetler Birliğinin çöküşü-tabiri caizse- yağdan kıl çeker gibi oldu dersek yeridir.

Önemli olaylar, kalkışmalar olmamış, Sovyet başkentlerinde yaşanan ufak olaylar haricinde iç çatışmalar yaşanmamıştır.

Ancak,

Toplumda gözle görülür çalkantılar yaşanmasa bile; sonrasında toplumun travmalar yaşamadığı anlamına gelmez.

Nitekim istisnasız, eski Sovyet topraklarında ekonomi bir yana, toplum katmanlarında sarsıntılar yaşanmış ve yaşanmaktadır. Komünist rejim tasfiye ettiği sosyal sınıfların yerine bu alanda enkaz bırakmıştır.

Yetmiş yıl Komünist rejimde yaşamanın getirdiği alışkanlıklar, gelenekler, toplum düzeni ve kısaca hayata bakış birden bire ters yüz olmuş…

Yönetim kadroları darmadağın edilmiş, yeni tecrübesiz kadrolar komünist alışkanlıkla kapitalist düzeni kurmaya ve yönetmeye çalışmışlardır. Hala öyleler.

Dünya her zaman biz avam takımı hissetmese, ya da zaman içersinde idrakine varsa bile; yeni keşiflerden, önemli ekonomik gelişmelerden sonra siyasal çalkantılara maruz kalmıştır.

Komünizmin çöküşü, teknolojide olan akıl almaz gelişmelere bir de küresel göçler eklenince Dünya yeni bir dönemin arifesine gelmiştir. Buna küresel ısınma ve susuzluk(kuraklık) tehlikesini de ekleyebiliriz.

Bu durumda ülkemizin eski alışkanlıklarla yol alması beklenemezdi. Biz istemesek de Dünyayı yönlendirenler bizi rahat bırakmazlardı. Öyle de oldu.

Üst akıl, Dünya Güçleri gibi yorumlarla düşman yaratmak anlamsız ve ülkemize bir yarar sağlamayacağı gibi, gerçekçi de değildir.

Çünkü..,

Güçlü iseniz yeni şartlarda kendi sisteminizi kendinize göre revize eder yolunuza devam edersiniz. Yoksa birileri sizi düzene sokar. Dünya kurulduğundan beri böyledir, böyle de olacaktır.

Nitekim…

İki binlerin başında yüzde kırk beş köylü toplumuyla dünyanın göbeğinde sizi rahat bırakmazlar, kahrınızı çekmezlerdi, çekmediler de…

Zira Dünya artık ihtiyacından fazlasını üretemeyen, teknoloji olarak geri kalmış bir toplumu istememektedir. Ya teknolojide çağı yakalamış üreten bir toplum olacaksınız-ki buna konum olarak izin vermek istemezler- ya da dünyayla bütünleşmiş, söz dinler yaşam felsefesi olarak sıkıntı yaratmayacak bir toplum olacaksınız.

Ülkemiz konum olarak ikinci seçenektedir.

Birinci seçenek ha deyince olamayacağına göre, bizlerin önce millet olmak; sonrasında da bizi yönetecek devlet dediğimiz aygıtı kurumları ve gelenekleri ile kurmamız gerekirdi.

Burada devlet olmaktan söz ettik.

Devlet dediğimiz teşkilat kâğıt üzerinde birtakım kurgularla kurulmuyor.

Zannedilir ki,

Kurumları oluşturduğunuzda devlet teşkilatını oluşturmuş, işler hale getirmiş oluyorsunuz. Hâlbuki devleti oluşturan milletin tarihi süreçten gelen genetik yapısıyla kurmuş olduğunuz devletinize ruh kazandırmanız gerekir.

Bunun adı geleneklerdir. Geleneklerin hepsi yazıya dökülemez. Olmazsa olmaz çizgilerdir, kabullerdir. Bunun içerisinde ahlak vardır, itibar vardır, onur vardır. Kısaca milletin yaşam felsefesi devlet denilen teşkilat tarafından ete, kemiğe büründürülmesidir. Yine ayrıca devletin nesiller boyu takip edilecek bir hedefi olmalıdır.

Büründürülebilmiş-midir,hedefi var-mıdır?

Buna kolayca olumlu ya da olumsuz cevap verebilirsiniz. Ancak yeterli ve tatmin edici cevaplar olmaz. Yaklaşık iki yüz yıllık bir süreçten söz ediyoruz. Akademik sunumlar ancak tatmin edici olabilir.

Yaşım itibarıyla zaman-zaman şahit olduğum olaylar karşısında; yüzlerce yıllık devlet geleneği olan bir milletin ve devletinin geleceğini nasıl bu denli ufak hesaplara meze yapmasına hayret ederim.

Mesela,

2000’li yılların başında köy nüfusunu yirmi yıl gibi kısa zamanda yüzde on beşlere düşürmesini,  orta sınıfını yok etmesini ve on milyona yakın göçmen kabul etmesini üstüne üstlük bunu başarı gibi göstermesini hala akıl erdirememekteyim. Bunu ancak komplo teorileri ile izah edebilirim.

Böyle bir nüfus hareketini ve sosyal değişikliği hangi ülke kaldırabilir?

Benim gibi komplo teorilerine meraklı biri için bile içinden çıkılamayacak bir durum. Siz ne dersiniz?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Fatsa Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.