Seyahat etmek, sadece bir yerden başka bir yere gitmek değildir.
İnsan gördüğü şeyleri, bir zaman sonra unutur. Anacak bir yerde konusu geçince hatırlar. Hatıralar ise eski bir fotoğraf gibi zamanla sararmaya başlar hafızalarda. Ve sonunda ya tamamen silinir, ya da çok az bir kısmını hatırlarsınız.
Gerçek bir seyahatte insan gittiği gördüğü yerlerde ilginç olan şeyler hakkında yazılı ve görüntülü kayıtlar yaparsa unutma işi daha da az olur. Hele gördüklerini bir yere yazarsa artık tarihe havale edilmiş demektir.
Ben de kendi anlayış ve kavrayışıma göre gittiğim yerlerde bana farklı gelen şeyleri bir yere not ederim. Daha sonra bunları okudukça o zamanlarımı hatırlarım. Yazılanların bir değeri varsa bir sonraki nesle ışık tutar. Bir faydası yok ise tatlı bir hatıra olarak kalır.
Bir gün Ankara’dan dönüyordum. Ünye’de ikamet eden biri için karasal iklime sahip olan yerler bana hep farklı gelmiştir. İklimin insanlar üzerinde bir etkisi olduğuna inananlardanım.
Ankara’dan çıkalı epey olmuştu. Çorum’a yaklaşık 60 km kala bir ağacın dallarına renkli bir şeylerin asılı olduğunu gördüm. İlk gördüğümde ağaca dilek için çaput bağlandığını düşündüm. Hepsi de uzaktan koyu kırmızı renkte görünüyordu.
Yaklaştıkça çaput büyüklüğünden fazla olduğunu anladım. Ağacın yakınına gelince durup baktım ki hepsi de telis çuvalı dediğimiz çuvallardan.
Hepsinin de rengi aynıydı. Ağacın dallarına belli bir nizam ile asılmıştı. Yani dilek için asılan çaputlardan değildi. Öyleyse bu ne anlama geliyordu?
Yanımda ve yakınımda insan yoktu. Biraz düşündüm. Bu tarlada ne yetişir diye tahminde bulundum. Ayrıca asılan çuvallara patates, soğan ve buna benzer şeyler konulanlardan. Yer itibariyle de bunların burada yetişebileceğini düşünerek bir tanıtım, bir dikkat çekme olabileceğine dair karar verdim kendi kendime.
Tahminin doğrudur, yanlıştır bilemem. Gördüğüm o ki ağacı gayet güzel torbalarla süslemişler. Belki gelenler bunun kesin sebebini bilmiyor olabilirler ama en azından bazıları benim gibi uzun süre düşünceye dalar. Hatta şu anda olduğu gibi yazıya bile dökenler olabilir.
Öyle veya böyle dikkat çeken bir şeydi.
Belki bir gün sebebini de öğrenirim.
Bir sonbahar günü yapraklarını tamamen dökmüş ağacın, renkli torbalarla süslendiğini düşünebiliyor musunuz?
Kim akıl ettiyse dikkat çekmeyi başarmış.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKİ ORDU
AĞACA ASILI TORBALAR
Seyahat etmek, sadece bir yerden başka bir yere gitmek değildir.
İnsan gördüğü şeyleri, bir zaman sonra unutur. Anacak bir yerde konusu geçince hatırlar. Hatıralar ise eski bir fotoğraf gibi zamanla sararmaya başlar hafızalarda. Ve sonunda ya tamamen silinir, ya da çok az bir kısmını hatırlarsınız.
Gerçek bir seyahatte insan gittiği gördüğü yerlerde ilginç olan şeyler hakkında yazılı ve görüntülü kayıtlar yaparsa unutma işi daha da az olur. Hele gördüklerini bir yere yazarsa artık tarihe havale edilmiş demektir.
Ben de kendi anlayış ve kavrayışıma göre gittiğim yerlerde bana farklı gelen şeyleri bir yere not ederim. Daha sonra bunları okudukça o zamanlarımı hatırlarım. Yazılanların bir değeri varsa bir sonraki nesle ışık tutar. Bir faydası yok ise tatlı bir hatıra olarak kalır.
Bir gün Ankara’dan dönüyordum. Ünye’de ikamet eden biri için karasal iklime sahip olan yerler bana hep farklı gelmiştir. İklimin insanlar üzerinde bir etkisi olduğuna inananlardanım.
Ankara’dan çıkalı epey olmuştu. Çorum’a yaklaşık 60 km kala bir ağacın dallarına renkli bir şeylerin asılı olduğunu gördüm. İlk gördüğümde ağaca dilek için çaput bağlandığını düşündüm. Hepsi de uzaktan koyu kırmızı renkte görünüyordu.
Yaklaştıkça çaput büyüklüğünden fazla olduğunu anladım. Ağacın yakınına gelince durup baktım ki hepsi de telis çuvalı dediğimiz çuvallardan.
Hepsinin de rengi aynıydı. Ağacın dallarına belli bir nizam ile asılmıştı. Yani dilek için asılan çaputlardan değildi. Öyleyse bu ne anlama geliyordu?
Yanımda ve yakınımda insan yoktu. Biraz düşündüm. Bu tarlada ne yetişir diye tahminde bulundum. Ayrıca asılan çuvallara patates, soğan ve buna benzer şeyler konulanlardan. Yer itibariyle de bunların burada yetişebileceğini düşünerek bir tanıtım, bir dikkat çekme olabileceğine dair karar verdim kendi kendime.
Tahminin doğrudur, yanlıştır bilemem. Gördüğüm o ki ağacı gayet güzel torbalarla süslemişler. Belki gelenler bunun kesin sebebini bilmiyor olabilirler ama en azından bazıları benim gibi uzun süre düşünceye dalar. Hatta şu anda olduğu gibi yazıya bile dökenler olabilir.
Öyle veya böyle dikkat çeken bir şeydi.
Belki bir gün sebebini de öğrenirim.
Bir sonbahar günü yapraklarını tamamen dökmüş ağacın, renkli torbalarla süslendiğini düşünebiliyor musunuz?
Kim akıl ettiyse dikkat çekmeyi başarmış.