Türkülerimiz, manilerimiz, masallarımız ve kıssalarımız bize ait bilgilerin yarınlara taşınmasına yardımcı olur. Daha doğrusu yarınlara taşır. Hatta bunlar içinde bazı sabit bilgiler vardır.

Şairin; “Gel beru ki savm ü salatın kazası var/ Sensiz geçen zaman-ı hayatın kazası yok” demesi ne kadar çok şey anlatıyor.

Buradan, geçen zamanın geri gelmemesi, insanların mümkün olduğu kadar sevdikleriyle bir arada olması, namaz ve oruç ibadetinin kazası olması.

Yüzyıllar önce yazılmış olan bu mısralar belki çok eskilere ait bilgileri de vermekte. Mesela namaz ve orucun kazasının olması bilgisi gibi.

Aklıma günümüzde bazı “Dinsel şahıslar” ekrandan fetva verirken “Zamanında yapılmayan ibadetin kazası mı olur? Kaza maza yok” diyenler o kadar çok ki.

Demek şairin zamanında kimse bilmiyordu da zamane ulaması işi düzeltti.

Neyse biz asıl konumuza dönelim.

Konumuz “Aynalı Körük” üzerine birkaç satır.

Aynalı körük günümüzde “At arabası” benzeri bir şeydir. Eskiden daha çok özel günler için kullanılırdı.

“Oğlanın Adı Ömer” adlı bir Yozgat türküsünün hazin bir hikâyesi vardır.

Varlıklı olmayan Ömer adında bir genç, gönlünü Sultan adlı bir kıza kaptırır. Vaziyeti büyüklerine bildirir. Sonunda haber Sultan’a da gider.

Köyün güzellerinden olan Sultan teklifi kabul etse de şatafatlı bir düğün ile gelin olmak ister. Hatta bazı arkadaşlarını kıskandırmak için “Aynalı Körük” ister.

Ömer bunu karşılayacak durumda değildir. Durumdan dedesini haberdar eder. Dedesi; belki Sultan’ın sonradan ikna olur inancıyla torununa şartları kabul etmesini söyler. Düğün günü gelir ortada “Aynalı Körük” yoktur.

Gelin adayı Sultan “Aynalı Körük olmasa ben gelin gitmem” der. Hatta hızını alamaz ve “Ud kemane çalmazsa aynalı körüğe binmem” der.

O kadar kısa sürede “Ud Kemane” çalan biriyle “Aynalı Körük” nerden bulunsun?

Bu düğün olmaz ama geriye hikâyesi ile türküsü kalır. Türkünün nakarat kısımları şöyledir:

“Aynalı körük olmasa ben gelin gitmem/ Ud kemane çalmazsa aynalı körüğe binmem.”

Bir şatafat arzusunun sonu hazin bir hikaye ile son bulur.

Sultan kız daha sonra gelin gitmiş midir? Gittiyse“Ud Kemane” eşliğinde “Aynalı Körüğe” binmiş midir bilinmez.

Ne diyeceksin? Ömer’in sevdası bir genç kızı “Aynalı Körük” olmadığı için ikna edemez.

Sevmek mi?

Sen “Aynalı Körükten” haber ver. Gelin olmak kolay…