SON DAKİKA
Hava Durumu

ESKİ TARİHLERİ İLE  ÖVÜNEN ŞEHİRLER

Yazının Giriş Tarihi: 05.11.2025 16:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.11.2025 16:08

Çok ilçe gezmedim. Arkeolog ve sosyolog da değilim. Sadece gezdiğim, gördüğüm yerlerde vatandaşlarla yaptığım görüşmelerde bazı ortak noktalara rastladım.
Tabiatıyla herkes kendi ilçesini öne çıkartmak istemesi normaldi. Zaten doğduğu yerleri sevmemek için çok özel sebepler olmalı.
Nüfusa kayıtlı olduğu ilçeleri veya illeri seven kişilerin çoğunluğu gurbette yaşayanlar. Hem gurbette hem de asli il ve ilçelerini çok seviyor. Tuhaftır bu insanların büyük kısmı çalışırken “kurulu düzen” adı verdiği durumdan yani muaf olduktan sonra yine doğduğu topraklara dönmemesi düşündürücü. Bu nasıl bir sevgi ise…
Bazıları ilçelerinin sakin, bazılarının havası temiz, bazılarının da misafirperver oldukları söylenir. Ancak ilçe nüfusunda artış olunca sevginin mahiyeti değişir. En büyük, en fazla, en okuyan, en çok vergi veren, en çok işyeri vs…
Bu “en”lerin en önemlisi şehirlere tarihi hüviyet kazandırmak. Tâ fi tarihinden beri şu kadar medeniyet görmüş, bu kadar mücadeleler edilmiş ve şimdi bizim elimizde filan…
Bir de şehirde asırlar ötesinden kalma kalıntılar da varsa değme keyfine. Şu kadar eski, bu kadar sanat erbabı falan…
Tarihi ile övünen şehirlerde yaşayanlara hep aynı soruyu sorarım. Belki küçük bir ilçede doğduğum için mi yoksa bu kadar eski yapıların gerçekten önem kazandırmasının normal sayılmasından mı bilmem ama aklıma aynı sorular gelir. Ve onlara “Bu kadar tarihi eserden şimdi ne kadarı hayatta?”
Şimdi sorulacak soru mu bu? Şu kadar site, bu kadar AVM, şurada müze evi, burada falan yerin temsili fotoğrafları, filan yerde temsili resimler vs…
Yine aklıma gelen sorulardan biri de “Siz bu şehre ne kadar güzellik kattınız?” sorusu. Tarihi korudunuz mu, şehrin tanımı için hangi çalışmalar yapıldı, şehrin bölge dışına çıkması için hangi kültürel faaliyetlerde bulundunuz?
Cevap: “Bizim şehrimiz tarihidir.”
Öyledir muhakkak!
Şayet insan eliyle her gün düne göre bir iyileştirme olmamışsa, sen; senin yaptığın işlerle örnek veremiyorsan cevabın laf u güzaftan öteye geçmez.
Ülkenin her yerinde bazı ilçelerimizin bu problemi vardır. Benim gibi küçük bir ilçede doğmuş kişilerin sorularına da fikirlerine de itibar edilmez.
Niye?
Senin ilçende çok az insan yaşıyor da ondan!
Nasıl yani?
Küçüksünüz!
Kalabalık çok olunca her şeyi bilen daha mı fazla oluyor?
İş polemiğe dökülünce kelimeler tükenmez.
Kısaca günümüzde “rant” diye bilinen kavram ile “güç” ile bilinen kavram “yetki” ile birleşince “etki” fazla oluyor.
Dengeyi tutturmak lazım.
Şehirlerimiz bize lazım.
Hatta torunlarımıza da. Unutmayın her zaman yetkilinin torunu yetkili olamadığı gibi zenginin torunu da zengin olamaz. Zenginlik sadece babadan oğula geçer. Daha sonrası meçhul…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.