SON DAKİKA
Hava Durumu

GAZETE KÂĞIDI İLE DEFTER KAPLAMAK

Yazının Giriş Tarihi: 10.12.2025 16:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.12.2025 16:07

Yazının başlığını anlayabilmek için en az altmış sene önceye gitmek lazım. Her devre ait bazı alışkanlıklar vardır. Bunlardan biri de kitap ve defter kaplamaktı.
Yaşı ellinin altında olanların bile pek anlayamayacağı bir durum. Gazete kâğıdı ile defter veya kitap kaplamak…
Kitap ve kırtasiyenin parayla alındığı zamanlardı. Eğitim; zamanın vatandaşına göre pahalı bir şeydi. Süresi beş yıl olan ilkokullar aynı zamanda mecburiydi. Kitapların ve müfredatın değişmediği zamanlardı. Aynı kitap ile daha sonraki nesillerin de eğitim görebildiği zamanlardı.
Bir öğrenci ilkokul dâhil, lise son sınıfa kadar eğitim görmüşse kitapları küçük kardeşleri için saklanırdı. Böylece aile bütçesine katkısı olmuş olurdu. Hatta birden fazla çocuğu olan kişilerin en büyüğüne; “Kitabını temiz kullan, senden sonra kardeşlerin de kullanacak” diye sıkı sıkı tembih ederdi.
Kullanılmış kitaplarla okula gitmek istemeyen küçük kardeşleri ikna etmek için “Senin de defterlerin ondan daha güzel” diye teselli ederlerdi.
Bu arada defterler çok kullanıldığı için dış kapağı fazla zedelenmesin diye kaplanırdı. Kitaplarını kaplamayan da olurdu. Çünkü kitabın üzerinde hangi derse ait olduğu yazıyordu.
Fakir aile çocukları defter ve kitaplarını gazete kâğıdı ile kaplarlardı. Buğday unu ile yapılan hamur, akışkan olmayacak cıvıklıkta olup yapıştırıcı olarak kullanılırdı. Hazır yapıştırıcılar vatandaşa göre daha pahalı idi.
Hatta etiketlerimizi bile kendimiz yapardık. Çizgisiz defter kâğıdını etiket büyüklüğünde keser gazete kâğıdı ile kapladığımız kitap ve defterlere yapıştırır; etiketin üzerine hangi derse ait o dersin adı yazılırdı. Etikette isim, numara ve sınıf mutlaka yazılırdı. Matematik defteri, Türkçe kitabı gibi ayırt edici ifadeler kullanılırdı.
Daha sonra mavi ve kırmızı renkli kaplıklar üretildi. Biz,kırmızı kaplıkları defterler, mavi kaplıkları da kitaplar için kullanırdık. Böylece daha kapağı açılmadan kitaplar ve defterler ayırt edilmiş olurdu. Etiketlerde yine de neyin kitabı, neyin defteri olduğu belli olan ifadeler yer alırdı.
Mavi ve kırmızı kaplık uzun süre imtiyazını korudu. Daha sonra kaplıklar farklı desenler halinde üretildi. İlk zamanlarda kaplıklar çiçek desenli olurdu. Renkleri de muhtelifti. Kaplıklarda bazen çiçek böcekler haricinde soyut kavramlar da olurdu.
Bu dönemin ardından kaplıklar devrin çizgi film kahramanlarının boy gösterdiği yerler oldu. Çok geçmeden bunlar öğrenci çantalarında da bulunmaya başladı.
Günümüzde de kaplıklar var. Ancak kitaplar sene sonunda “Geri dönüşüm” adı altında toplanıyor. Kitaplar öğrencilere ücretsiz verildiği için eskisi kadar dikkatli kullanılmıyor. Nasılsa senenin sonunda iade edilecek. Bir sonraki kardeş de yeni kitaplarla eğitim görecek.
Günümüzde defterlerin dış kapları o kadar göze hoş tasarlandı ki kaplamaya bile ihtiyaç duyulmadı. Zaten eskisi kadar dikkatli kullanmayı bıraktılar. Hatta sene sonunda defterlerde o kadar çok boş yer kalıyor ki bunlar bile geri dönüşüm olarak kitaplarla birlikte elden çıkarılıyor. Defterlerde kullanılmayan sayfalar neredeyse mevcut öğrenci sayısının en az beşte birinin kullanacağı sayfa sayısı kadar var.
Bütün bunları anlattığımızda günümüz nesline inandırmak zor oluyor. Gazeteden kaplık yaptık desek bize “Niye kitapçılarda kaplık satılmıyor mu?” diye soru soranlar bile oluyor.
Ancak bu yazdıklarım ülkenin bir gerçeği. Bunu da ancak dünyada altmış seneyi ardında bırakanlar bilir. Ya altmış yaş üstü bilir ya da ana ve babalarının anlattıklarına inanan nesil bilir. Diğerleri bir masal dinler gibi dinler anlatılanları.
Kısaca elektriğin olmadığı, suların çeşmelerden alındığı zamanlardı. Tabi ışığa ise gaz lambası sayesinde kavuşurduk.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.