Bir seyahat yazısının en zor yanı giriş kısmı bence. Bir yerden kalkar kilometrelerce yol alır, birçok ilçe ve ilden geçersin. Aklında hep gideceğin yer vardır. Hayalinde ise gideceğin yerde nelerle karşılaşacağın…
Seyahat planımıza Tokat’ı aldıktan sonra yola koyulduk. Tabii şehre Niksar’dan girecektik. Çünkü ikamet ettiğim yere göre en kestirme yol onu gerektiriyordu.
Ünye ile Akkuş arası başka bir yol; Akkuş ile Niksar arası bambaşka bir yoldu. Sadece yol boyu gördüklerinizi yazsanız sayfalar tutar.
Harika yerler geçerek Niksar ilçesine ulaştık. Öncelikle Niksar Kaymakamlığına uğradım. Çünkü yeni atanan Kaymakam Sayın Kadir Perçi için beş sene önce bir gazetede “Kadir Perçi’ye Açık Mektup” başlığı altında bir yazı yazmıştım. O yazının bir nüshasını takdim edecektim. Ancak mevcut kaymakam izinde olduğu için resmi değişiklik olmamış.
Daha sonra Niksar Belediyesinin yolunu tuttum. Başkan bey yerinde değildi. Oradan Niksar Belediyesinin Kültür Birimine uğradım. Kültür birimin bulunduğu binanın 16. asra olması bir hayli ilginçti. Bana orada Levent Eraslan ve Merve Ergökmen yardımcı oldular. Daha sonra Niksar Kalesi uğrak yerim oldu.
Bütün buralar zamanı geldikçe yazılacak. Hatta yazılmakla kalmayıp Niksar’ı en az iki veya üç defa daha ziyaret etmeyi planladım. Öğrendiğim her bilgiyi de gücüm nispetinde kaleme alacağım.
Niksar Kalesi ve etrafını dolaştıktan sonra yavaş yavaş şehrin meydanına geri yürüdüm. Daha önce meydandan dolmuşa binerek geldiğim yolu bu sefer yürüyerek geri dönmek istedim. Bazı tarihi binaları gördüm. Şehrin kokusunu almaya çalıştım. Ve tekrar şehrin meydanına ulaştım.
Bu arada günlerden pazartesi olduğu için ilçede her pazartesi okunan “Ahilik duasını” da dinledim. Bu duayı halka açık olarak ilk defa dinlemiş oldum.
Niksar’ı terk etmeden son olarak da bir okul ziyaret yapmak istedim. Nereye gideceğimi düşünürken en yakınımda duran bir beye “Burada en yakın okul nerede var?” diye sordum. O da bana bir okul tarif etti. Ben de okunun bulunduğu yere doğru yürüdüm. Nihayet Kaya İsmet Özden Ortaokulu yanına varmış oldum.
Kısa bir duraklamanın ardından okula girdim. Koridorları dolaşıp müdür odası yazan kapıyı tıklattım. Beni mütebessim çehresiyle Okul Müdürü Metin Özdemir Bey karşıladı. Tanışma faslından sonra kısa bir sohbet ettik. Okulların son haftasıydı. Son hafta; öğrenciler için “etkinlik haftası” olarak planlanmıştı.
Metin Özdemir; daha önce yaptıklarını, hayallerini ve hayallerinin hayata geçirmek için çalışmalar yaptığını; bunu yaparken de bunu bir ekip ruhuyla yapacaklarından bahsetti. Meslekte 18 senesini idareci olmak üzere 37 yıllık bir geçmişe sahiptim. Metin Özdemir’in hem uyguladıkları hem de hayal ettikleri eğitimin daha ileri gitmesine yardımcı olacak görüşlerdi. Bir eğitimci olarak insan geleceğe daha müspet bakıyor.
Metin Özdemir Bey ile kısa sohbetin ardından geleceğe dair karamsarlıktan biraz olsun uzaklaştım. Sonra yola devem etmek için okuldan ayrıldım. Okul Müdürü bana çıkışa kadar refakat etti. Bu arada geçen sene uğradığım yerlerden biri de Metin Özdemir Bey’in ilçesiymiş. Kısaca orayı da hatırlamış olduk.
Metin Hoca ile okulun kapısında ayrıldık. Birbirimize başarılar diledik. Ben Almus’a doğru hareket etmek için Niksar’dan ayrıldım. Ancak Niksar öyle değil birkaç saat, birkaç gün ziyaret edilecek yer değil. Her taşı tarih kokan bir yer.
Kısmetse yine uğrayacağız…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKİ ORDU
NİKSAR’A GİRERKEN
Bir seyahat yazısının en zor yanı giriş kısmı bence. Bir yerden kalkar kilometrelerce yol alır, birçok ilçe ve ilden geçersin. Aklında hep gideceğin yer vardır. Hayalinde ise gideceğin yerde nelerle karşılaşacağın…
Seyahat planımıza Tokat’ı aldıktan sonra yola koyulduk. Tabii şehre Niksar’dan girecektik. Çünkü ikamet ettiğim yere göre en kestirme yol onu gerektiriyordu.
Ünye ile Akkuş arası başka bir yol; Akkuş ile Niksar arası bambaşka bir yoldu. Sadece yol boyu gördüklerinizi yazsanız sayfalar tutar.
Harika yerler geçerek Niksar ilçesine ulaştık. Öncelikle Niksar Kaymakamlığına uğradım. Çünkü yeni atanan Kaymakam Sayın Kadir Perçi için beş sene önce bir gazetede “Kadir Perçi’ye Açık Mektup” başlığı altında bir yazı yazmıştım. O yazının bir nüshasını takdim edecektim. Ancak mevcut kaymakam izinde olduğu için resmi değişiklik olmamış.
Daha sonra Niksar Belediyesinin yolunu tuttum. Başkan bey yerinde değildi. Oradan Niksar Belediyesinin Kültür Birimine uğradım. Kültür birimin bulunduğu binanın 16. asra olması bir hayli ilginçti. Bana orada Levent Eraslan ve Merve Ergökmen yardımcı oldular. Daha sonra Niksar Kalesi uğrak yerim oldu.
Bütün buralar zamanı geldikçe yazılacak. Hatta yazılmakla kalmayıp Niksar’ı en az iki veya üç defa daha ziyaret etmeyi planladım. Öğrendiğim her bilgiyi de gücüm nispetinde kaleme alacağım.
Niksar Kalesi ve etrafını dolaştıktan sonra yavaş yavaş şehrin meydanına geri yürüdüm. Daha önce meydandan dolmuşa binerek geldiğim yolu bu sefer yürüyerek geri dönmek istedim. Bazı tarihi binaları gördüm. Şehrin kokusunu almaya çalıştım. Ve tekrar şehrin meydanına ulaştım.
Bu arada günlerden pazartesi olduğu için ilçede her pazartesi okunan “Ahilik duasını” da dinledim. Bu duayı halka açık olarak ilk defa dinlemiş oldum.
Niksar’ı terk etmeden son olarak da bir okul ziyaret yapmak istedim. Nereye gideceğimi düşünürken en yakınımda duran bir beye “Burada en yakın okul nerede var?” diye sordum. O da bana bir okul tarif etti. Ben de okunun bulunduğu yere doğru yürüdüm. Nihayet Kaya İsmet Özden Ortaokulu yanına varmış oldum.
Kısa bir duraklamanın ardından okula girdim. Koridorları dolaşıp müdür odası yazan kapıyı tıklattım. Beni mütebessim çehresiyle Okul Müdürü Metin Özdemir Bey karşıladı. Tanışma faslından sonra kısa bir sohbet ettik. Okulların son haftasıydı. Son hafta; öğrenciler için “etkinlik haftası” olarak planlanmıştı.
Metin Özdemir; daha önce yaptıklarını, hayallerini ve hayallerinin hayata geçirmek için çalışmalar yaptığını; bunu yaparken de bunu bir ekip ruhuyla yapacaklarından bahsetti. Meslekte 18 senesini idareci olmak üzere 37 yıllık bir geçmişe sahiptim. Metin Özdemir’in hem uyguladıkları hem de hayal ettikleri eğitimin daha ileri gitmesine yardımcı olacak görüşlerdi. Bir eğitimci olarak insan geleceğe daha müspet bakıyor.
Metin Özdemir Bey ile kısa sohbetin ardından geleceğe dair karamsarlıktan biraz olsun uzaklaştım. Sonra yola devem etmek için okuldan ayrıldım. Okul Müdürü bana çıkışa kadar refakat etti. Bu arada geçen sene uğradığım yerlerden biri de Metin Özdemir Bey’in ilçesiymiş. Kısaca orayı da hatırlamış olduk.
Metin Hoca ile okulun kapısında ayrıldık. Birbirimize başarılar diledik. Ben Almus’a doğru hareket etmek için Niksar’dan ayrıldım. Ancak Niksar öyle değil birkaç saat, birkaç gün ziyaret edilecek yer değil. Her taşı tarih kokan bir yer.
Kısmetse yine uğrayacağız…