Özellikle yaz ayları geldiğinde en çok konu edilen şeylerden biri de tatil olmaktadır.
Doğdukları yerlerde yaşayanlar hariç; başka yerlerde çalışan insanların bir aylık izinleri vardır. Onu da farklı şekillerde değerlendirmeye çalışırlar. Bayram günlerini fırsat bilen çalışanlar bu zamanları kendi aileleri ile geçirirken; yıllık izinlerini ise ekonomilerinin elverdiği şartlarda değerlendirme yoluna gitmekteler.
Her tatil seyahat olmadığı gibi, her seyahat de tatil değildir.
Farklı yerleri gezmek, görmek kısa zaman içinde de olsa başka yerlerde bulunmak çok kişinin istediği bir şey olabilir. Bu bir imkân ve fırsat meselesidir. Kiminin imkânı olur zamanı olmaz, zamanı olur fırsatı olmaz…
Tatil hem konforlu hem de pahalı bir şeydir. Maddi durumları yerinde olanlar hariç çok az kişi tatili en ekonomik hale getirmenin yolunu arar ve kendine göre bir plan yapar.
Bazı kişiler ise bulundukları yerden, tatil maksadı ile değil de çevre değişikliği olsun diye uzaklaşır. Mekân değişikliği bile bazı insanlara iyi gelir. Şahsım adıma fırsat buldukça bazı yerleri dolaşırım. Gittiğim yerler bana göre çok güzel gelmekle birlikte; bana “Hazır oralara kadar gitmişken şuraya da uğrasaydın” diye yol gösteren de olmuyor değil.
Ben her yıl coğrafi sınırları Karadeniz Bölgesi dâhilinde olan bir vilayetin bütün ilçelerini gezmek gibi bir plan yapmıştım. Fırsat bulduğumda buralara seyahat ederdim. Bu sene gideceğim ili ise Tokat olarak belirlemiştim.
Coğrafi Karadeniz bölgesi sınırları olan Tokat ili, tarihi ve coğrafyası ile dikkat çekici bir özelliğe sahip. Tokat’ın merkez dahil on iki ilçesi var. Bu ilçelerin tamamını gezmek, oralarda konaklamak, bazı çalışmalarda bulunmak kolay bir iş değil. Çünkü bu süre içinde evinde değilsin ve farklı yerlerde, tanımadığın kişilerle beraber olmaktasın. Bu açıdan epey zahmetli bir iş.
Şahsım, ilçe ilçe bir ili gezmeyi tercih ederken; tatil anlayışı farklı olan kişiler, bir tatil beldesinde vaktinin tamamını aynı yerde geçirebilir. Bu da insani bir ihtiyaçtır. Ben, tercihimi Anadolu’yu sosyal ve kültürel yönüyle tanımak istediğimden; seyahatlerim bilinen şekliyle bir tatil olmamaktadır.
Ünye’den yola çıkıp; Almus, Artova, Başçiftlik, Erbaa, Niksar, Pazar, Reşadiye, Sulusaray, Turhal, Yeşilyurt, Zile ve Tokat merkez olmak üzere on iki yerleşim merkezini dolaşıp oralarda çalışma yaparak geçirdim.
Bana en çok soruların başında “Şuranın nesi meşhur” olmuştur. Bu soruyu soran herkese “İnsanı meşhur” cevabını verdim.
Kısaca Karadeniz Bölgesinden bir vilayet daha azaltmış oldum. Bölgeye ait 18 vilayetten geriye beş vilayet daha kaldı seyahat edilmeyen. Beş vilayet dedimse bütün ilçeleriyle birlikte yani... Belki oralara da sıra gelir. Tabii imkân ve fırsat meselesi…
Hâsılı Anadolu güzel bir yer…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Fatsa Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKİ ORDU
TOKAT’IN YOLLARINDA
Özellikle yaz ayları geldiğinde en çok konu edilen şeylerden biri de tatil olmaktadır.
Doğdukları yerlerde yaşayanlar hariç; başka yerlerde çalışan insanların bir aylık izinleri vardır. Onu da farklı şekillerde değerlendirmeye çalışırlar. Bayram günlerini fırsat bilen çalışanlar bu zamanları kendi aileleri ile geçirirken; yıllık izinlerini ise ekonomilerinin elverdiği şartlarda değerlendirme yoluna gitmekteler.
Her tatil seyahat olmadığı gibi, her seyahat de tatil değildir.
Farklı yerleri gezmek, görmek kısa zaman içinde de olsa başka yerlerde bulunmak çok kişinin istediği bir şey olabilir. Bu bir imkân ve fırsat meselesidir. Kiminin imkânı olur zamanı olmaz, zamanı olur fırsatı olmaz…
Tatil hem konforlu hem de pahalı bir şeydir. Maddi durumları yerinde olanlar hariç çok az kişi tatili en ekonomik hale getirmenin yolunu arar ve kendine göre bir plan yapar.
Bazı kişiler ise bulundukları yerden, tatil maksadı ile değil de çevre değişikliği olsun diye uzaklaşır. Mekân değişikliği bile bazı insanlara iyi gelir. Şahsım adıma fırsat buldukça bazı yerleri dolaşırım. Gittiğim yerler bana göre çok güzel gelmekle birlikte; bana “Hazır oralara kadar gitmişken şuraya da uğrasaydın” diye yol gösteren de olmuyor değil.
Ben her yıl coğrafi sınırları Karadeniz Bölgesi dâhilinde olan bir vilayetin bütün ilçelerini gezmek gibi bir plan yapmıştım. Fırsat bulduğumda buralara seyahat ederdim. Bu sene gideceğim ili ise Tokat olarak belirlemiştim.
Coğrafi Karadeniz bölgesi sınırları olan Tokat ili, tarihi ve coğrafyası ile dikkat çekici bir özelliğe sahip. Tokat’ın merkez dahil on iki ilçesi var. Bu ilçelerin tamamını gezmek, oralarda konaklamak, bazı çalışmalarda bulunmak kolay bir iş değil. Çünkü bu süre içinde evinde değilsin ve farklı yerlerde, tanımadığın kişilerle beraber olmaktasın. Bu açıdan epey zahmetli bir iş.
Şahsım, ilçe ilçe bir ili gezmeyi tercih ederken; tatil anlayışı farklı olan kişiler, bir tatil beldesinde vaktinin tamamını aynı yerde geçirebilir. Bu da insani bir ihtiyaçtır. Ben, tercihimi Anadolu’yu sosyal ve kültürel yönüyle tanımak istediğimden; seyahatlerim bilinen şekliyle bir tatil olmamaktadır.
Ünye’den yola çıkıp; Almus, Artova, Başçiftlik, Erbaa, Niksar, Pazar, Reşadiye, Sulusaray, Turhal, Yeşilyurt, Zile ve Tokat merkez olmak üzere on iki yerleşim merkezini dolaşıp oralarda çalışma yaparak geçirdim.
Bana en çok soruların başında “Şuranın nesi meşhur” olmuştur. Bu soruyu soran herkese “İnsanı meşhur” cevabını verdim.
Kısaca Karadeniz Bölgesinden bir vilayet daha azaltmış oldum. Bölgeye ait 18 vilayetten geriye beş vilayet daha kaldı seyahat edilmeyen. Beş vilayet dedimse bütün ilçeleriyle birlikte yani... Belki oralara da sıra gelir. Tabii imkân ve fırsat meselesi…
Hâsılı Anadolu güzel bir yer…