SON DAKİKA
Hava Durumu

TURHAL İLE ZİLE ARASI

Yazının Giriş Tarihi: 06.08.2025 16:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.08.2025 16:05

Hayallerin ötesinde olan mekânlar…
Uzun veya kısa süreli gündüz yolculuğu yapanlarınız olmuştur. Bu yolculuklarda her mevsimin kendine göre bir “his” hikâyesi vardır.
İster özel taşıtınız, isterse toplu taşıma araçlarıyla gidiniz kakıştan varışa kadar geçtiğiniz yerler size teferruatlı hayal kurdurmaz. Çünkü gözlerinizin önünde akıp giden bir dünya vardır.
Yolculuklarda “üç” mevsim vardır. Sonbahar, kış ve “Bahar-yaz.” Burada ilkbahar ile yaz mevsimi benzer özellik gösterir. Bahar ile canlanan tabiat, sonbahar ile sona erer. Bahar ile yaz arasındaki ince çizgiyi sadece araştırarak anlarız. Yoksa göz ile çok ayırt edici yanları yoktur.
Sonbahar farklı renklere bürünürken kışın ise kendine has bir yapısı vardır.
Neyse, biz mevsim karşılaştırması yapmadan güzergâhımıza dönelim.
Turhal şehir merkezini çıkıp, beton istilasından kurtulunca size yeşil ve mavinin tonları eşlik eder. Ta ki diğer şehre yaklaştığınızın alametleri olan betonların göz hizasına girinceye kadar…
Şehir merkezlerini terk etmenizin başlıca alameti “mücavir alan” diye bilinen yeri terk ettiğinizi belirten tabela. Mavi renkli bu tabelanın üzerinde son terk ettiğiniz ilçenin ismi yazar ve kırmızı bir şerit yazının üzerinden geçer. Artık o şehirle “göz bağınız” sona ermiştir.
Bir süre sonra coğrafyanın tabii hali karşılar sizi. Tarım arazisi olarak işlenmiş yerler. Muhtelif bitki türleri. Bir halı deseni gibi muhtelif çiçekler. Sonu yokmuş gibi görünen yeşil ağırlıklı araziler. Bir yerde tek başına duran ve sabit yaşayanı olmayan bir bina. Yüzlerce dönüm arazide tek tük ağaçlar vs…
Ve güneşli bir hava ise beyaz bulutlar…
Ya uzaklarda şeker külahı gibi duran tepelere ne demeli? Sağınız solunuz yeşillik. Kâh işlenmiş, kâh işlenmek için vaktini bekleyen araziler…
Turhal ile Zile arası öyle yerlerden biri. Hayal ile gerçek arası bir yer.
İşlenmeyi bekleyen topraklar. Hele uzaklardaki tepelere ne demeli? Sanki arazinin sınırını çizmiş gibi… Sanki arazileri bekliyor gibi… Sanki arazileri koruyor gibi…
Böyle bir yeri özel taşıtınız ile geçerken birden fazla durup etrafı temaşa edebilir, gördüklerinizle beraber hayal kurabilirsiniz.
Sonra her gün sofranıza gelen sebze ve tahıl ürünlerinin menşei ile hayali bir sohbete girişebilirsiniz.
İşin derinlemesine düşünürseniz başka bir tabirle tefekkür ederseniz gördüğünüz sade tarım arazisi değildir. Bu güzelim yurt arazisi bir açıdan emektir, zahmettir, rahmettir…
Bu tür coğrafi mekânlar elbette sadece Turhal ile Zile arasında yok. Ülkemizin çok yeri bu ve benzeri yurt köşeleri ile dolu. Tabii ben burada kendi gördüğüm yerleri kaleme aldım. Ve bu ülke vatandaşı olduğuma memnun oldum.
Buradan geçen yabancı uyruklu kişiler; bu yerlerin kendi ülkesinde olmasını çok ister muhakkak. En tehlikelisi ise “Buralar bizim olmalı” demesidir ki bu bir “Zihni işgaldir.”
Biz, elimizde olduğu için yeterince kıymetini bilmiyor olabiliriz. Bu yerler elimizden çıkıp ele gitmemesi için sahip çıkmalıyız.
Bir yaz günü Turhal’dan yola çıkıp Zile’ye doğru giderken gördüklerim ile hayallerimi bir araya getirip ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum. Bu hayaller, ta ki Zile ilçesine yaklaştığımı gösteren mavi tabela ve betonların anbean artarak görünmesiyle sona erdi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.