SON DAKİKA
Hava Durumu

24 Haziran’a Sayılı Günler Kala… (1)

Yazının Giriş Tarihi: 28.05.2018 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.05.2018 00:00
Saylı gün çabuk geçermiş lakin beklenen tarih zaten beklenenden çok erken geçecek derken, döviz üzerinden vurulan piyasalar, aslında mümkün olsa seçim tarihini daha erkene çekmeyi gerektiriyormuş, bunu anladık. Var olanı yok göstermek ya da var olanı piyasaya sürmemek, ülkemizin tarihinde defaten yaşanmış, adeta iktidarların korkulu rüyası haline gelmişken artık argümanlar da değişmiş gözüküyor.
Ne mazot kuyruğu, ne tüp gaz kuyruğu, ne hastane kuyruğu yok memlekette.
Tereyağlarının damarları tıkadığına dair yürütülen kampanyalar ile margarinlerin vazgeçilmez saltanatına çanak tutanlarda yok, “Zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman” türkülerini besteleten margarin üreticileri de.
Özal’lı yıllarda tanıştığımız Borsa İstanbul üzerinden piyasayı vurmaya çalışan borsa simsarlarının da etkisi yok denecek kadar az.
Lakin bir aktör var ki sağır sultanın bile duyduğu, seçimlere sayılı gün kaldıkça arsızlıkta sınır tanımıyor.
Dövizin ateşini yükseltmek için ha bire odun atıyor kazanın altına.
80 öncesinde yoklukla siyasete şekil verebilme iradesini ortaya koyan, vatandaşını devletini karşısına dikecek kadar arsızlaştıran ve de başarılı olanlar, günümüzde de siyaseti şekillendirmek adına aynı taktiği kullanıyorlar, bir farkla.
O günlerde yokluk vardı, bu günlerde ise var olanın erişilebilirlik maliyetini artırmak.
19. Yüzyılın sonunda kurulan ve günümüzde bilinen en zirve noktasına ulaşan sitemin sahipleri, şart ne olursa olsun, her türlü kazanıyor.
Alırken de satarken de.
Dövizde kazanınca saha değiştirip, faizden kazanıyor, faizden sıkılınca da dövize saldırıyorlar.
Kabul etmek lazım ki bu maharetin altında sadece zekâ yok.
Sınır tanımayan ve insaf nedir bilmeyen hayvani bir ruh hali var.
Eğer dünyanın sayılı petrol üreten ülkesinde araçlar istasyonlarda kuyruk oluşturuyorsa, bu ruh halinin nelere kadir olduğunu varın siz yorumlayın.
Elbette sadece dışarıda değil elini ovuşturup, ülkenin buhranlı günlerinde cebini doldurmayı mubah hatta hak sayan.
Görünüşte biz gibi olan ama içinde bize düşmanlık besleyen niceleri geziyor sokakta.
Hatta seçim sürecinde de var güçleri ile çalışıp, döviz artışından mütevellit “Gönderin şu adamı” mesajını veriyorlar.
Peki “Şu adam” dedikleri kim?
Elbette ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Ne yapacağız, gönderecek miyiz?
Bu noktada sokağın nabzına bir bakmak gerekiyor.
Zira sokak, zira yalın vatandaş, zira menfaatsiz siyaset edenler bu duruma ne diyor?
Büyük bir çoğunluğu, yerelde yaşanan sıkıntılara ve bölgelerinden seçilen milletvekillerine kızgın olmasına, yeni yapılan aday listelerine kızmasına karşın, 24 Haziran’daki tercihini AK Parti’den yana kullanacak gibi gözüküyor. Cumhur ittifakının da vatandaş tarafından desteklendiğini belirtmek gerek.
Geçmişin sağ ve sol cenah olarak dillendirdiği iki kutuplu siyaset, hem 24 Haziran öncesinde hem de sonrasında reel olarak hayata geçmiş olacak.
Taraflar daha net ve bilinir olacak.
Kıyısında, köşesinde gibi bir durum olmayacak. Kesin ve net çizgiler ile ya sağda ya da solda olacak seçmen.
Zihinlerde var olan 80 öncesi tortulardaki sağ ve sol kavramlarını güncellemek ve kapsamını da biraz genişletmek gerekecek. Bunu en çok etkileyecek olan husus ise partilerin şimdilik zoraki gibi görünen yakınlaşmaların ötesinde, vaatleri ve iktidar olanın icraatları belirleyecek.
Yöneticilerin ile seçmenin buluşmasını tesis edecek lider veya lider etrafında toplanmış kadroların yanlış ile doğru arasındaki ince çizginin neresinde durduğu, söylemine ne kadar sadık kaldığı, daha sandık ortaya konmadan bile etkisini göstermeye başladı bile. Yarın buluşmak ümidiyle, hoşça bakın zatınıza…
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.