Adaylar açıklandı, partiler son listelerini de teslim etti ama tartışmalar hala bitmedi. Partilerin birçok bölgede kendi tabanlarını tatmin edemediği bir aday belirleme süreci geçirdik. 
Kimi adaylar ittifaklara kurban edilirken, kimi adaylar da sokakta karşılığı olmamasına rağmen güçlü kulisleriyle aday olmayı başardılar. Buna başarı mı demek lazım o da ayrı bir konu tabi ki.
Fatsa açısından, çarşıda, pazarda, çay ocağında yapılan vatandaş sohbetlerine baktığımızda, muhalif olan ya da olmayan seçmen açısından, kamuoyu vicdanı ittifakla sabit ki; iktidar partisi İbrahim Etem Kibar’ı aday göstererek doğru bir iş yaptı. Keşke her seçim bölgesinde bunu başarabilseydi!
Peki, bunu nasıl başarabildi? Tabi ki Ziraat Odası Başkanlığı sırasında yaptıklarıyla. Kamuoyu vicdanı yine ittifakla sabit ki başarılı bir Ziraat Odası Başkanıydı. 
Dile kolay. Onun döneminde, iller dahil, ülke genelinde toplam 821 Ziraat Odası bazında Tarım Market işletmeciliğinde Türkiye birincisi oldu Fatsa Ziraat Odası. Tarım marketleri arasında rekor kırdı yani.
Çiftçi eğitim ve üretim merkezi kurarak, çiftçilere sadece teorik değil uygulamalı eğitimler verildi. 89 mahallede 250 çiftçi toplantısı yapıldı.Meyve işleme ve kurutma evi kuruldu.
Ziraat Odasında da kendisine muhalif olan ve olmayanların, başarısını inkâr edemeyeceği bir isim oldu. Orada da kendisine muhalif olan ve olmayanların saygısını ve takdirini kazandı. 
Ve bence siyasette, bir aday profilinde bulunması gereken en önemli özelliklerden biridir; rakibinde dahi saygı hissi uyandırabilmek ve birleştirici olabilmek. 
Rakibin, zihinsel olarak tabi ki sana karşıdır ama içten içe biliyordur ki sen doğru adamsın! Bu nedenle sana karşı çamur at izi kalsın siyaseti yürütemeyecektir açıktan açığa. 
Bu açıdan bakıldığında rakibinin de kalitesini yükselten, siyasetin de kalitesini yükselten bir isimdir İbrahim Etem Kibar. 
Aksi takdirde, insanların ümidi olmayı nasıl başarabilirsiniz? Sokakta karşılığınız nasıl olabilir? 
Bu yazdıklarım, kişisel görüşlerim değil; Ziraat Odası seçim süreci ve başkanlığı döneminde yaşananlardır. Bilenler bilir. 
Dolayısıyla Fatsa’da belediyenin ve belediyeciliğin darmadağın olmuş imajını zihinsel, sosyal ve ruhsal açıdan en iyi onarabilecek isimlerden biridir İbrahim Etem Kibar. 
Yaklaşık yirmi yıl kadar önce bir Japon heyeti bölgemizde yaptığı incelemeler sonucunda, Karadeniz bölgesinde tarım ve turizme dayalı bir tür kırsal kalkınma modelini öngörmüştü. 
Bugün parti manifestolarına, işi bilen bürokratlara ve başarılı siyasetçilere baktığımızda da benzer şeyler söylüyorlar. Bu kapsamda ekolojik köyler, ekolojik tarım, organik üretim, eko turizm ve köye dönüş özendiriliyor. 
Dokap ve benzeri ajanslar bu sebeple kuruldu. Bu sebeple yukardaki başlıklarda projesi olanlara hibe ya da kredi destekleri verildi. Ama gelgelelim bu noktada hala model oturtulabilmiş değil. Sistem verimsiz çalışıyor. 
Bölgenin kalkınması ve zenginleşmesi açısından sağladığı elle tutulur bir dönüt yok. İşte tam da bu noktada İbrahim Etem Kibar ismi yine ön plana çıkıyor. Ziraat Odası Başkanlığı da yapmış ziraat mühendisi bir başkan adayı.
Köye dönüşün başladığı, tarım ve hayvancılığa dayalı üretimin arttığı, eko turizm yoluyla bölgede turizmin geliştiği, bu nedenle mecburen çevre duyarlılığının had safhada olduğu, ticaretin canlandığı, zenginliğin ve refahın arttığı bir Fatsa hayal edin. Bunun için oluşturulacak bir modeli düşünün. 
Böyle bir modeli bilgisi, deneyimi ve vizyonuyla hayata geçirebilecek bir başkan adayı var Fatsa’da. 
Ve yine tam da böyle bir model için öncülük yapmış ve benzeri çalışmaların temellerini atmış olan Organik Köy Kabakdağı da var Fatsa’da! Oradaki çalışmalar bir laboratuvar gibi düşünülüp neden genele yayılmasın? 
NEDEN OLMASIN?
NEDEN, Fatsa, köylüsünün emek ve ürününü markalaştırıp satmasın?
NEDEN, Karadeniz sahil yolu üzerinde bir doğal ürünler pazarımız olmasın?
NEDEN, köylerimizde oteller ve turist kafileleri olmasın?
NEDEN, eko turizm ve kongre turizmi yaparak, yeşilimiz ve mavimizi de koruyarak esnafımıza daha fazla para kazandırmayalım?
NEDEN, Fatsa’yı bize emanet etmiş olan çocuklarımıza, daha yaşanabilir bir şehir bırakmayalım?
NEDEN, Fatsa sanatın farklı dallarında yetenekli gençler yetiştirmesin?  
NEDEN, Fatsa, sporun farklı branşlarında şampiyonlar çıkarmasın?
NEDEN, Fatsa marka şehir ve akıllı şehir olmasın?
NEDEN, Fatsa’da engelli çocuğu olan ailelerimizin “Bizden sonra çocuğumuza ne olacak” sorusuna cevap bulmayalım?
NEDEN, Fatsa’yı ve ihtiyaçlarını birlikte sorgulamayalım?
NEDEN, Fatsa’da genç çiftlerimize anne baba eğitimleri vermeyelim?
NEDEN, Fatsa’nın yetişmiş insan gücünden daha fazla faydalanmayalım?
Seçenekler artırılabilir… Bir düşünün neler yapılabilir? Ve sonra tekrar düşünün bunu en iyi kim yapabilir?
Ezcümle… Bizi bilen bilir. Bilmeyen de kendi gibi bilir. Satırlara dökülenler, sadrımızdan taşanlardır. Gönlümüzden geçenlerin, ete kemiğe bürünüp yazı olarak görünmesidir. Bunun ötesinde bir anlamı yoktur, tamamen kişisel hissiyatımdır.
Bu duygu ve düşüncelerle, çıkmış olduğu bu zorlu yolda İbrahim Etem Kibar kardeşime başarılar diliyorum. Allah yar ve yardımcın olsun kardeşim. Memlekete karşı sorumluluk hisseden herkesin çorbada tuzunun olduğu bir seçim yarışı olsun.