SON DAKİKA
Hava Durumu

MÜBALAĞA SANATI veya MEVCUDUN SIKICILIĞI

Yazının Giriş Tarihi: 12.07.2019 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.07.2019 00:00
Egonun sağlıklı beslenmesi önemlidir. Egonun tahakkümünde yaşamak ne kadar ucu açık bir tehlike ise yokluğu ve zayıflığı da o kadar üretimden uzak bir hale sokar kişiyi. 
Mevcut, egonun en nefret ettiği, inanç açısından da şükürsüzlük diyeceğimiz, durumdur. İnsan, bir başka açıdan bakabildiği her meseleyi daha sağlıklı değerlendirebilir. Güçlü bir " ben" olmalı " bencillik" sarmalına düşmemiş. Ben kavramının zayıfladığı durumlarda üretme, düşünme, tasarlama gibi duygular bir boşluk halini almaya başlar.
"Marifet, iltifata tabidir; iltifat görmeyen meta zayidir." sözünün haklılığı tam da bu anda beliriveriyor. Övülmek, insanoğlu için önemli bir yenilenme ve motivasyondur. Övgü, bu yönüyle yaratmayı destekler. Bu birbirine bağlı ve muhtaç bir yüceltme motivasyonu sarmalıdır.
Günlük yaşamda düşünce ve kelimeler- haddizatında aynı şeylerdir- azalınca, siz bir övgüde bulunduğunuzda karşınızdaki şaşırıyor. Yergim de ağır geliyor ki o bambaşka bir konu olarak ele alınsa yeridir.
 Övgümüzü "mevcut" denilenin dışında kelimelerle, yaklaşımlarla yapınca karşı taraf şöyle düşünüyor. Mübalağa yaptığınız akıllarına gelebiliyor. Aslında kastettiği şey abartma.Eğer talep edilen, her zaman her yerde "mevcut" olsaydı, sanat, her yanı ve yönüyle sanat, düşünce nasıl yükselebilirdi. 
"Mübalağa" belagat kelimesinden gelir. Biz abartma diye algılar ve tanımlarız lakin " abartma " kelimesinin de yanlış kullanılması meseleyi bir garip hale büründürülmüş. 
Ben bu denemede " abartma" anlamında kullanmıyorum. " Felekler yandı ahımdan" diyen, bakış açısına kurban olduğum abartma yapmamıştır. Mübalağa yapmıştır. Abartma, gerçek bir durumun olduğundan daha fazla/büyük ya da daha az/ küçük edilmesi durumudur. Mübalağa ise " belagatı" en uç söylemlere dahi yaklaştırmaya çalışarak ince ve üstün aynı zamanda eşsiz bir söylem ve metafor yaratma işinin kelime ve soyut arasındaki birbirine muhtaç ve aynı zamanda rakip mücadelesidir.
Güzelliği imgelemeden, mübalağa yapmadan, " mevcut" dışı bir övgü mümkün mü? Evet haklısın mümkün değil. Abartan kim ya da abartma algılayan. Bunun cevabını sen de ben de biliyoruz.
Sen, her sabah doğan o güneşi " mevcut" penceresinden izlersen basit ve sıradan bir hal alır. En muhteşem şeyler bile her an yeniden imgelenmeli, yeniden değer tahtında hakettiği kelimelerle daima güncellenmeli. Yoksa, doğan güneşin tülünüze zarar vermemesi düşüncesi ile güneşliği ( bu kelimeye hep gülmüşümdür, şemsiye de güneşlik demek) kapatırsınız ya da plajda ondan korunmak için şapka ve güneş kremi olayı falan.
Sözü yükseltmek, manayı iltifatla beslemek, anlamı dahi şaşırtacak ve hayrete düşürecek imgeler bulmak zorundayız. Yoksa mevcudun elinde lime lime oluruz.
Abartma ile uzaktan yakından alakası olmayan ama her haliyle mübalağa olan, meslektaşım Nihat hocanın bana tanıttığı ve müptelası olduğum " Fikrim Yok" şarkısının o muhteşem bir bölümü ile vedalaşalım...
Yağmur yağar taş üstüne
Bir yar sevdim baş üstüne
Sensiz gün doğsa
Gölgem yok...
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.