SON DAKİKA
Hava Durumu

HERŞEY DELİRİRKEN AKILLI KALMAK / “ HEP ve HİÇ TEORİSİ”

Yazının Giriş Tarihi: 01.10.2019 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.10.2019 00:00
Garip bir evrilme ile karşı karşıya gelen delilikten bi haber standart akıl şaşakalmak zorundadır.Daha önceki duyduklarına neden inanmadığına şaşırır, bir uyku boşluğuna düşme hissi ile karşı karşıya kalır. Bu his, her anı bir başka düşüşe gebe, tedirgin edici ve kaygı vericidir. “ Bize birşey olmaz!” ile “ Aman sen de!” arasında gidip geldiği, herşeyi bir komplo teorisi olarak hafife aldığı günleri hatırlar. Artık, her an kendini suçlamaya başlar. Özgüvenini bir uyku boşluğuna kaptırdığı ilk darbede, aklını da alabora eden bu evrilmeyi anlamak için çok geç kaldığını bilir. Bir anda, büyük fedakarlıklarla aldığı evi, severek bindiği o pahalı arabası alabora olur. Bir yanılsama imiş herşey der güvensiz ve titrek dudaklarından çıkan o cümle.
Boşver biz bildiğimizi yapalım...
Mana odasında mutluluk amacını madde odasında aradığını utangaç bir gülümseme ile hatırlar. Geriye dönüp baktığında “ Bir hiçmiş herşey” der ama ne fayda gelirki bundan diye düşünmekten de kendini alamaz. “ Rol” ile “ gerçeği” devamlı karıştırdığı o mazi, şimdi ne yapacağını söyleyememektedir kendisine. Artan uyku düşüşleri, kararan algı, silikleşen hakikat bir derin sancı ile gelir gider. Bir heyula halinde olan bakışları, kendi suretinden utanan cüzzamlı bir surete dönüşür. Kelimelere önem vermediği, aydınlanmayı küçümsediği o esirik günler, bir “ tip “ cenazesi hediye etmiştir ona. Seküler musalla, yürüyen cenaze veya derin sahte. Sanırım derin sahte bu cüzzamlı yüzün en iyi karşılığı olur.
Boşver biz bildiğimizi yapalım.
Son yirmi yıl ne de hızlı geçti der. Ve aynı zamanda ne çok ve çabuk değişti. Sureti sirete tercih edenler, köleleşti. Sınırlar yıkıldı mı ,sinirler alındı mı? Yine yanılsamalı bir kuyu halini aldı, hatırlamak. Önce hepimize cazip geldi yeni yaşam şekli. Sonra anlaşıldı ki derin sahte, hakikati alnından vurdu. “ Deist” ve “ tarikat” reddiyelerinin moda olduğu o değişim senesinden önceyi kimse hatırlamıyor. Gerçi hatırlamak denen şey, yaşanan anın düşmanı ilan edileli çok oldu.
Boşver kimse nasihat istemiyor.
O yıl...
Değişimin bir büyük sel gibi gelmeye başladığı o yıl...
O yıldan beş on yıl önce...
Masum bir melodi gibi geldiler, bozdular türkülerimizi...
Anlatamadık derdimizi, kimselere...
Oysa, mümkündü başta herşey. Sonra bir sel oluverdi yeni yaşam ve sunulanlar. Körpe yenilik kadim geleneği yendi. Aile üzerine oyunları, topluma iyilik gibi sunulan cinsiyet eşitliği tatlılıklarının altındaki derin fayı anlatamadık.
Boşver ilkellik oldu, ahlaklı ne varsa...
Külli bir hipnoz yaptılar. Gözler aldandı, akıl reddetti. Bir bir devam edince hipnoz göz aklı yeniverdi. Ne varsa yıktılar. Yetmediğini biliyorlardı. Haz ve hızdan inşaa ettikleri yeni köye, geçmişi düşünme ve konuşma yasağı koydular.
 
Boşver biz hatırlayalım...
 
O yıl paralar tedavülden kalktı. Sathi eşitlik vaadine inananları ikna edemedik tehlikeli bu iş diye. Beslenmemizi değiştirdiler. Gülüşümüzü. Hatta ölüşümüzü değiştirdiler. Öyle değiştik ki hafızamız utancından kendini sıfırladı. Betona teveccühle başlayan, asılların boğulduğu sahtelerin yüceltildiği o dönem.
 
Boşver, hala inanmıyorlar...
 
Bir çırpınış sessizliği içinde büyütüyorlar kötülüğü. İyilik şimdi kimsesiz...
 
Hep ve hiç. Hiç açısından böyle mesele. Umarız bu sadece bir yazınsal kurgu olarak kalır...
 
Biz anlatmaya devam edelim...
Bıkmadan, ısrarla...
Niçin?
Vazgeçmemizi istiyorlar...
Asla...
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.