Çoğu zaman, dıştan bakınca monoton bir yaşantı elinde olarak görünenler, içlerinde kopan fırtınayı saklarlar.

Bildik bir durum bu...

Malumattır artık sahip oldukların, derinlemesine bilgiyi kimse arzulamıyor artık. Kısa, çok kısa, vitamin hapı gibi alıp; hemen kana karışsın istiyorsunuz. Ne kadar da acelecisiniz.

Bildiğin bir söz vardı, hatırla. Kızıldereliler çok hızlı at sürerlerken reisleri bir anda durup, çok hızlı gittik ruhlarımız geride kaldı demiş.

Hatırladım, dostlukla alakası ne ki... 

Kendi ile veya başka bir ifade ile ruhu ile hemhal olamamış bir adam, bir dost edinebilir mi? 

Evet, haklısın. 

Bir asrın eşiğindeyiz. Suretler silik, ahval pür melal. Yalnızlık Allah’a özel, sen güzel dostlar edin güzel.

...

Şimdi, dostunda hangi özellikler olsun istersin. Şu boş kağıdı al ve yaz...

Yazdın mı?

Evet, ne kadar iyi özellik olsun istiyorsam dostumda yazdım. Hadi çözümü söyle.

Aşkolsun, anlamadın mı?

Neyi?

Çözümü?

Hayır?

Bu yazdığın özellikleri sen kazan, yazdığın bu özelliklerdeki adam ol, mutlaka harika bir dostun olacak.

Zor, imkansız gibi. Bu hasletleri edinmem zor. Yıllar alır.

Ver o kağıdı. Şuraya koyalım. Yeni bir kağıt al. Dostunda, olmasını istemediğin davranışlar yaz...

Tamam. Al, yazdım...

Ne çabuk. Bakalım, ne yazmışsın. İstediklerini yazdığın kağıttaki özelliklerin tam tersi. Beni anlamaya başladın...

Güzel konuşuyorsun. İlginç adamsın. İlgi çekicisin. Lakin hala mesele netleşmedi.

Haşim ne der bilir misin? 

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden diyen, çirkin şair mi?

Evet, merdivenin çirkin şairi. Şöyle der, birşeyi söylemek değil; anlatmak zordur...

Herkes söylüyor ama kimse birşey anlatmıyor. Cümle alem nakilci. Organ nakline önem vermiyorlar. Lakin güzel, kısa, ilgi çekici kendilerinin olmayan ne kadar söz varsa naklediyorlar. Herkes nakilci. Uygun donör mü? Doku uyuşması var mı? Bu nakli akıl kabul eder mi? Düşünen yok. Ah şu kolaycılık...

Hiç bu açıdan düşünmemiştim...

Düşünmemiştim durumunu “ hiç bu açıdan” diyerek kibarca yumuşattın ya sana helal olsun.

Ağır oldu bu söz...

Duyuyorsun ama anlamıyorsun? Ne demek istedim ben? Söyle bakalım.

Düşünmeyen bir adamsın. Bu açıdan lafı ile bu durumunu yumuşattın diyorsun.

Anlamamışsın?

Sen söyle, ne demek istedin?

Şöyle demen gerekirdi. “ Hiç bu açıdan bakanı, duymamıştım.” demelisin...

Evet, haklısın. Lakin hala dostluk konusunda mı yazı? Bu köşe yazısı.

Evet...

Nasıl?

Kağıt örneğinde anlattık meselenin özünü. Gerisi estetik, çağrışım kabilinden, ukalaca imgeleme, sözün kudretine gönderme. 

Bitirişi kim yapacak?

Sen yap istersen...

Olmaz, cümle cerrahı bir dostum varken ne haddime...

Esdağfirullah. Modaya uyup, ravi olup, alıntı bir söz ile bitirelim. Bitiriş aşağıdaki alıntı söz ile olsun...

Düşmanı sık değişenin dostluğuna güven olmaz...

Çok güzel söz iyi bitiriş oldu. Lakin ben isterim ki sen bitir cümle cerrahı...

Yaparım bu bitirişi lakin bağlamı kuramadım deme...

Tamam...
Son şiirimin, son bölümü ile bitirelim...
...
Sıska bacaklı tasavvur elinden 
Kurtarıp seni
Kulak görmemiş cümlelere
Emanet edip 
Sözü ustasına bırakanın hürmetine
Sereserpe bir söz
Oluyorsun
Tüm sözlerin cümlesine 
...