SON DAKİKA
Hava Durumu

Ah şu çöpler!

Yazının Giriş Tarihi: 17.02.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.02.2020 00:00
Ordu; Ordu olalı, bu orundan çektiği ıstırabı başka hiçbir sorundan çekmedi.
İşin kolayına kaçan belediye yönetimleri, yıllar yılı işin en kolay çözümünü tercih etti.
Şehrin hemen kenarında bulunan, mesafesi yakın bir alanda işi halletti.
Vahşi olarak nitelendirilen şekliyle kamyonlardan aşağı boca etti şehrin çöpünü.
Sivrisineklerin, farelerin ve zaman zaman da yaban hayvanlarının mekânı oldu bu yerler.
Kötü kokuların üzeri toprakla örtülerek bertaraf edilmeye çalışıldı ama olmadı.
Altınordu’da Durugöl, Fatsa’da Mandıra, Ünye’de Akçay…
Ordu’nun üç ana arterinin denizle buluştuğu ve nüfusun yoğun olarak yaşadığı ilçeler, yıllar yılı çöp kokusundan yaşanmaz hale geldi. Esinti ile her evi ziyaret eden çöp kokuları, sahil yolundan geçen araçlara cam ve klima kapattırdı, hayır dua okuttu.
Sahil bandına olan diğer ilçelerin tercihi de deniz kıyısı oldu, çöplerini şehir içinden çıkartmak söz konusu olduğunda.
İç kısımda kalan ilçelerin durumu da bundan farklı değildi.
Onlar da ilçelerinden geçen dereleri kullandı, çöplerini bertaraf etmek adına.
Her yağmur ve fırtına sonrası, Karadeniz ile buluşan dere yatakları sahile taşıdı; rengarenk poşetleri.
Taşınan sadece poşetler değildi.
Aynı zamanda arka ilçelerin lağımlarından da nasiplendi ırmaklarımız.
Zaman geçti, devran değişti.
Dünyada neler oluyor diye bakıldı, örnekler incelendi.
Yeni yöntemler, yeni çözümler konuşuldu.
İmkanlar neye el veriyor diye tartışıldı.
Nihayetinde sahil boyunca kullanılan çöğ alanlarını kaldırılması gerektiği kararına varıldı.
Lakin bu çöpler nereye gidecekti?
Hazine arazileri öncelikli oldu.
Çevresinde en az nüfusun yaşadığı yerler tercih edilmeye başlandı.
Ancak burası Karadeniz idi ve Karadeniz’de yerleşim dağınıktı.
Buna rağmen en az insanın olduğu yerler için projeler hazırlandı.
Öncelik bir araya toplamak ve ayrıştırmaktı.
Evsafına göre de değerlendirmek.
Gelin görün ki, yıllarca şehrin çöpünü şehrin dibinden öteye götüremeyenler, sırf muhalefetlik olsun diye üstün gayret sarf ettiler ve bir anlamda da başardılar.
Tesisleşme, uzadıkça uzadı ve Arap saçına döndü.
Gelinen noktada bir Çaybaşı çevrecilerin hedefi oldu.
Her türlü iddia havada uçuşuyor.
Gözler karartılmış, kulaklar tıkanmış, hiçbir söylem kâr etmiyor.
Herkes devlete önyargılı, yöneticilere kızgın.
Çöpü kapımızdan alın, nereye götürürseniz götürün edası hâkim.
Yetere ki bizim bölgemizde olmasın.
Peki nerede olsun?
El cevap; istemezük!
Çaybaşı için hasır altından iş çeviren ve çöplerin diğer noktalardan kaldırılmasını istemeyenlerin varlığı ise dillerde.
Başkan Kibar STK Siyasiler toplantısında da dile getirdi ama kimse oralı olmadı.
Sanki çöp, sadece iktidarın kapısından toplanıyor.
Sanki istemezükçüler, çöp üretmiyor.
Biraz insaf beyler!
Bir müsaade edin!
Devlet işini yapsın.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.