Gözle görünmüyor ama etkileri her alanda hissediliyor. Can alıyor, ülke ekonomilerini yerle bir ediyor. Nüfusu 8.3 milyar olmuş dünyayı korku tüneline sokuyor. Toplam nüfusun yüzde 6 ile 10 arasını etkileyeceği tahmin ediliyor.

Gerçi tahmin mi beklenti mi orası da ayrı bir durum. Muamma demek daha doğru olur sanki.

Laboratuvar ortamında üretilip, dünyaya salındığı hususunda ciddi iddialar var.

Tamamen maddi hesaplar uğruna insanların öldürülmüş olması; kendini dünyanın hakimi gören, insanlıktan uzak, insan görünümlü canilerin hüküm sürdüğü bu çağda hiç de yaba atılacak bir iddia olmaz.
ABD’de 30 bin dolar, AB ülkelerinde 30 Bin Euro gibi tetkik ve tedavi maliyetlerinin dillendirilmesi (her ne kadar ülkemizde bedava olmasına karşın bazılarının üç maymunu oynaması bir garabet örneği olsa da), kelli felli firmaların ilca sektörüne balıklama(!) dalış yapmaları, dünyanın tanıdığı bazı simaların kendini aşı ve ilaç bulunması için vakfetmesi(!) rast gele bir ön gürü olmaktan ziyade, kurgunun tarafı olduklarının da emaresi.

Bir diğer emare ise virüsün adı ve kodu ile çıkacak ülkeye ve şehre varıncaya kadar nokta atışı tahminlerin yapılmış ve kayda düşmüş olması.

600 ile 830 milyonluk alıcısı hazır bir piyasaya sürülecek ve insanın en kıymetlisi olan canına dokunacak ürünün kazandıracağı para, para kazanmanın önündeki her türlü engeli bertaraf etmeyi mubah saymış bir zihniyetin iştahını kabartması da gayet doğal.

Bir virüs ve ardından yayılan ölüm korkusu ile önce piyasaları kontrol altına almak, ardından tek ele toplanan irade ve kaynak ile dünyayı yeniden şekillendirmek gayesindekilerin, yüzyılımızdaki en bariz başarılı operasyon girişimi olarak tarihteki yerini alacak.

Girişim olarak diyorum çünkü lokal bazda yakalanan başarıların global bazda yayılması, bu girişimin tam manasıyla başarıya ulaşmasını engelliyor. Ki bu noktada Türkiye’nin gösterdiği çaba ve kat ettiği yol, hem kendi vatandaşlarını hem de dünyada ulaşabildiği ülkelerdeki insanların virüsle mücadelesinde umut oldu.

Geliştirilen tıbbi cihazlar ile mücadele anlayışı ve bulaşımı engelleyen malzemelerin üretimi, virüs ile mücadelede maliyeti dip noktaya çekiyor. Ülke insanı olarak da tespitinden tedavisine kadar sürecin tamamında elimizi cebimize atmadan hizmet alabiliyor olmamızda bu sebepledir.

Elinden iş gelen her kesimin sürece dahil edilmesi, sürece dahil etme iradesine olan güven, el birliği ve imece kültürüne sahip bu milleti bir araya getirmeye yetti. Gerek kurumsal gerekse bireysel yüzlerce hamle ile bu noktaya geldik. 

Daha fazlasını başaracak azim ve kararlılık ile destek de var, çok şükür. 

Gayret Devletimizden ve milletimizden, zafer; hükmün sahibinden.