Bilindiği üzere oy pusulasında adayların ismi yok ve verilen oyla partilerin hesabına yazılıp, milletvekilliği dağılımı da alınan oy üzerinden dağıtılıyor.
Ordu üç bölge ve adayları belirlenirken de bu kıstasa göre sıralama yapılıyor.
Geçmişin Merkez ilçesi şimdinin ise Altınordu’su gerek il merkezi gerekse de seçmen sayısının çokluğu sebebiyle birinci sırayı alırken, birbirini ağdırmayacak oranda seçmen sayısı bulunan Fatsa ile Ünye ise kimi zaman ikinci, kimi zaman ise üçüncü sırada temsil ediliyor.
Hangi partinin hangi ilçede ne kadar oy aldığının esasen pek önemi yok ya da uygulayıcılar açısından hesap dışı tutuluyor.
Genel seçimlerin yapılacağı 14 Mayıs tarihi için açıklanan listelere bakıldığında da bu durumun BBP dışında devam ettiğini görüyoruz.
Acaba diyorum, oy pusulasında tercih imkânı olsaydı, parti tercihinden sonra aday sıralamasını da seçmen belirleseydi, partiler yine de bu anlayışla çıkar mıydı seçmenin karşısına?
İl Teşkilatı oluşturulurken, ağırlığı Altınordu’da ikamet eden isimlerden mütevellit bir yapı ortaya çıkar mıydı?
Ordu algısı Kumbaşı, Turnasuyu ve Uzunisa’dan öteye geçmeyen oluşumlarla aynı sonuçları almam mümkün olur muydu?
Diyeceksiniz ki bu hal nedir?
Eski köye yeni adet mi getiriyorsun?
Niye olmasın!
Oyun mu bozulur?
Seçim sürecinde genel merkezlerden gelen ancak ilçelere koklatılmayan ödeneklerin dağılımındaki denge mi bozulur?
Tabirimi mazur görün lakin 18 ilçeyi adam yerine koymak zorunda mı kalırsınız?
Tahminimce öyle bir durumla karşı karşıya kalmanız mümkün ama eminim tüm ilçeler bu duruma şapka çıkarır.
Zat-ı Muhterem hal yakınıyor bir toplantı da ve dediklerinde de sonuna kadar haklı.
Ordu’yu Ordulu olmayan bürokrat yönetiyor, Ordulunun kazanımlarına engel olunuyor, diye.
Kurum müdürünün kendi memleketindeki uygulama ile görev yaptığı Ordu’daki uygulamanın farklı olduğunu, orada mazur görülen ve vatandaşın menfaatine evrilen hususların Ordulu olmayan ama Ordu’da görev yapan idareci tarafından Ordulunun menfaatine kullanılmadığından şikâyet ediyor.
Haklı mı haklı!
Gelelim Ordu’nun hal-i ruhiyesine…
Ordulu olmayan bürokrat ile Ordulu olmasına karşın Ordu algısı yukarıda belirttiğim 3 köşe teşkilinden menkul bürokratların ve siyasilerin durumu çok mu farklı?
El cevap, değil!
Bunun son örneğini Ak Parti İl Başkanı’nın istifa iması içeren paylaşımı sonrasında görevden alınması ile hep birlikte yaşadık, şahit olduk.
İlin tamamını kucaklayacak ve bölgesinde etkili isimlerden oluşan bir liste ile yola çıkmış olsa idi zannediyorum sonuç bu şekilde olmazdı.
Kim bilir belki de teşkilatlarda istifaların gerçekleşme ihtimali gerçek olurdu.
O zaman da binlerce insanın destek verdiği, maddi ve manevi sermayesinin ortaya koyduğu ve toplumun en güçlü sivil toplum örgütü olan siyasi partilerin il ve ilçe teşkilatları daha bir dikkate alınır konuma yükselirdi.
Ve dahi Ordu’yu yazlık mekân olarak gören isimlerden değil de ömrünü Ordu için harcamış siyasiler yetiştirir, tanır ve meclise yollardı.
Körler ile sağıların birbirini ağırladığı bu (seçim) süreçte her ne kadar herkes kendi çöplüğünü savunuyor gibi görünse de içten içe ne ateşlerin yandığını, dışarıdan bakılınca görülmeyen ne dumanların tüttüğünü biz görüyoruz.
Bakmayın siz sosyal medya hesapları üzerinden yapılan güzelleme dolu paylaşımlara, zira aldanırsınız.
Kendinize geldiğinizde de iş işten geçmiş olur, tıpkı 15 Mayıs sabahı olacağı gibi…