“Efendim, abartmaya gerek yok!” diyen kardeşlerim.
Her seçimin ertesinde erken seçim naraları atan, “Hemen seçim”, “Şimdi seçim” diyen kesimlerin 2019’dan buyana her türlü iftiraya göğüs geren, hakarete ses etmeyen, aşağılamaya maruz kalan seçmen; bırakın da sevinsin, gönlünce eğlensin.
Kaldı ki kim kazanırsa kazansız, benzer şekilde sokağa çıkıp meydanları doldurması kaçınılmaz olacaktı.
Siz ilk kez mi bir seçim atmosferini soludunuz bilmem ama seçmen çok partili sisteme geçildiğinden buyana sandığa gidiyor ve oy verdiği parti sandıktan birinci olarak çıkması halinde de çeşitli şekilde kutlama yapıyor.
Kimileri araç konvoyuna iştirak ediyor, kimileri meydanlara dolup yüksek sesle çalan müzik eşliğinde hoplayıp, zıplıyor.
Ha derseniz ki ayarı biraz fazla kaçtı, anlarım.
Kaybedenlerin hüznünü dikkate almaları iyi olurdu.
Zira geçmişte seçimler sık aralıkla yapıldığı, hükümetlerin kelebek ömrüm kadar sürdüğü için eğlencenin de dozu düşük oluyordu ama artık “erken seçim” diye tabir edilen seçimler, gününden birkaç ay farkla gerçekleşiyor.
Anlayış göstermek zor değil.
- Balık hafızalı,
- Bidon kafalı,
- Göbeğini kaşıyan,
- Makarnacı,
- Kömürcü
Ve benzeri onlarca çirkin ithama seçim öncesi maruz kalan seçmeni, seçim sonrasında;
- Yobaz,
- Gerici,
- Acınası,
Tabirler ile yorumlamanı yakışıksız bir tavır olduğunun da altını çizmek gerek.
Gerçi ilk tur sonrasında depremzedelerin tercihlerine sebep sarf edilen aşağılık sözlerden sonra ikinci tur sonrası yapılan zafer kutlamalarına hazımsızlık göstermek, beklenebilir bir hal.
Her mahlûk, kendi lisanı ve tarzı ile telaffuz eder niyetini.
İşkembeyi Kübra’dan çıkana ancak troller itibar ederdi, öyle de oldu.
Muhalefetliği meslek haline getirip, kuşaklar boyu emeni tutanları, başarılı oldu.
Muhalefetteki yerini korudu.
“Gerçek veriler bizde. Yüzde 60 ile kazanıyoruz” derken dahi ekranın solunda bu sözleri yalanlayan verileri, ekran başındaki seçmenlerine “İnanmayın” der gibi sunan iki büyük şehrin belediye başkanının gayesini anlayan oldu mu?

  Kaç fakir doyurdun?
Şimdi de bazı Vandallar boy gösteriyor sosyal paylaşım ağlarında.
Öyle cümleler kullanıyorlar ki zannedersin memleketteki fakirleri tek tek bulup, karınlarını doyuruyorlar.
“Artık acımayacaklarmış”
Mış mış da mış.
Hadi oradan, zevzek!
Bu memlekette fakir görmedim ki “Açım” diye bağırsın.
Ne kadar “Açım” diye bağıran varsa, bilinde iç organlarındaki yağlanma bittiği için baldırı baseni yağ deposuna dönmüştür.

  Allah rahmet eylesin  
Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Gülyalı’da yaşanan elim olay sonra bir hemşerimiz, İyi Parti üyesi Erhan Kurt hayatını kaybetti.
Siyasetin her kesiminden taziye, kınama ve yasal sürecin takip edileceği şeklinde açıklamalar geldi.
Olması gereken de buydu.
Keşke hiç yaşanmasaydı ama yaşandı.
Olay sonrası üç kişi gözaltına alındı ve yasal süreç işliyor.
Merhuma Allah’tan rahmet, Ailesine ve İyi Parti camiasına sabırlar diliyorum.

  Havaalanları ne durumda?  
Seçim öncesi çokça dillendirilmişti.
Erdoğan kaybediyor, Kılıçdaroğlu kazanıyordu.
Kimilerine göre yüzlerce, kimilerine göre de binlerce isim ülkeyi terk ediyordu.
Aksi halde yargılanmaları, idam dahi edilmeleri kaçınılmazdı.
Birileri de geçmişte defaten “Aldık biletleri, geliyoruz” demelerine karşın sessizliğe bürünüyordu.
Memleket alışıktı!
Kurgular her kuşakta güncellenerek servis edildiğinde, alıcısı çok oluyordu.
“Uçak dolusu altınlar, dövizler havaalanında bekletiliyor” söylemi karşılık buluyordu.
Sadece ülkemizde değil tüm dünyada uygulanarak başarılı neticeler almış kurgulardı bunlar.
Olmadı, olamadı.
Ne kaçacak dedikleri kaçtı, ne gelecek dedikleri geldi.
Balık hafızalı dedikleri seçmen, seçmeni “Balık hafızalı” olarak gören siyasetçilere, balık hafızalım olmadığını gösterdi.
İçten ve dıştan yapılan tüm tezviratı, ters yüz etti.
Kimin hizmet ettiğini gördü ve tercihini yaptı.
Kaldı ki aynı hizmetten, inkâr edenlerin de istifade ettiğinin bilinciyle.
Yani inkârcıların da hizmetsiz kalmasına gönlü rıza gelmedi.
Velhasıl, gavurun ekmeğini yiyenlerin hevesi, başka bir bahara kaldı.