Biz, sadece dirilerimize değil vefat etmişlere de saygı duyan bir inanışa sahibiz. Dolaysı ile tanıdık tanımadık vefat eden kişilere rahmet dileriz.
Elbette acılarımız yakınlık derecesine göre değişir. Yine de hiç tanımadığımız birine ait aldığımız vefat haberi bizi biraz üzer. Hani “Ölümün yüzü soğuktur” denir ya o misal yani.
Özellikle şehir yerlerinde gün geçmez ki minareden “sala” sesi duyulmasın. Sala ki -buna sela da deniyor- bize vefat eden kişinin kimliği hakkında öz bir bilgi veriyor. İnsanlar vefat etmiş kişi hakkında bilgi sahibi olabiliyor. Nasıl mı?
Şöyle:
O caminin görevli kişisi “sela” denilen metni kendi okuyuş tarzı ile okuduktan sonra vefat eden kişinin kimliği hakkında bilgi vererek tanınmasına yardımcı oluyor.
Falancanın oğlu, filancanın kızı, şunun amcası, bunun teyzesi gibi. Burada asıl maksat, zikredilen isimlerden biri tanınmış olsa bile kişinin asıl kimliği hakkında malumat sahibi olabiliyoruz. En azından “falancagillerden” biriymiş denir ve sülalesi bilinir.
Çoğumuz ya vefat eden kişinin soy isminden, ya da kimin nesi ise oradan yola çıkarak tanımaya çalışırız.
Ancak son zamanlarda vefat eden kişilerin “Sosyal ve ekonomik” durumu saladan belli oluyor. Çünkü onlar için sıradan bir metin okunmuyor. Tanıdık tanımadık ne kadar unvan varsa sıralanıyor.
Öğretmen filancanın babası, doktor şunun kayınpederi, bilmem nere bürosuna kayıtlı dava avukatının teyze oğlu, eski milletvekillerinden filancanın akrabası…
Kısaca vefat eden kişinin ne kadar tanınmış veya tanınması istenilen kişi varsa sayılır.
Peki, ne olur sonra?
Cenaze merasiminde çok kişi olması sağlanır.
Çok olunca ne oluyor?
Biz, çok önemli sülale ve kişilerdeniz demek oluyor.
Daha sonra?
İmam efendi musalla taşında hazır bekleyen merhum için er kişi veya hatun kişi niyetine diye başlayan nidası üzerine cenaze namazı kılınır.
Sonra omuzlara alınan tabut ve ebedi istinatgâhına defnedilir.
Pekitanıdıkları az olan kişiler ne oluyor?
Yine imam efendinin er kişi veya hatun kişi diye başlayan tekbirin ardından o da gitmesi gereken yere gidiyor.
Aralarındaki fark ne?
Cenazeye katılan cemaat farkı.
Diğer taraf mı dediniz?
İşte orası bize meçhul. Cenazeye iştirak etme sayısı vaziyeti değiştir mi bilemem.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKİ ORDU
MİNAREDE HABER VAR
Biz, sadece dirilerimize değil vefat etmişlere de saygı duyan bir inanışa sahibiz. Dolaysı ile tanıdık tanımadık vefat eden kişilere rahmet dileriz.
Elbette acılarımız yakınlık derecesine göre değişir. Yine de hiç tanımadığımız birine ait aldığımız vefat haberi bizi biraz üzer. Hani “Ölümün yüzü soğuktur” denir ya o misal yani.
Özellikle şehir yerlerinde gün geçmez ki minareden “sala” sesi duyulmasın. Sala ki -buna sela da deniyor- bize vefat eden kişinin kimliği hakkında öz bir bilgi veriyor. İnsanlar vefat etmiş kişi hakkında bilgi sahibi olabiliyor. Nasıl mı?
Şöyle:
O caminin görevli kişisi “sela” denilen metni kendi okuyuş tarzı ile okuduktan sonra vefat eden kişinin kimliği hakkında bilgi vererek tanınmasına yardımcı oluyor.
Falancanın oğlu, filancanın kızı, şunun amcası, bunun teyzesi gibi. Burada asıl maksat, zikredilen isimlerden biri tanınmış olsa bile kişinin asıl kimliği hakkında malumat sahibi olabiliyoruz. En azından “falancagillerden” biriymiş denir ve sülalesi bilinir.
Çoğumuz ya vefat eden kişinin soy isminden, ya da kimin nesi ise oradan yola çıkarak tanımaya çalışırız.
Ancak son zamanlarda vefat eden kişilerin “Sosyal ve ekonomik” durumu saladan belli oluyor. Çünkü onlar için sıradan bir metin okunmuyor. Tanıdık tanımadık ne kadar unvan varsa sıralanıyor.
Öğretmen filancanın babası, doktor şunun kayınpederi, bilmem nere bürosuna kayıtlı dava avukatının teyze oğlu, eski milletvekillerinden filancanın akrabası…
Kısaca vefat eden kişinin ne kadar tanınmış veya tanınması istenilen kişi varsa sayılır.
Peki, ne olur sonra?
Cenaze merasiminde çok kişi olması sağlanır.
Çok olunca ne oluyor?
Biz, çok önemli sülale ve kişilerdeniz demek oluyor.
Daha sonra?
İmam efendi musalla taşında hazır bekleyen merhum için er kişi veya hatun kişi niyetine diye başlayan nidası üzerine cenaze namazı kılınır.
Sonra omuzlara alınan tabut ve ebedi istinatgâhına defnedilir.
Pekitanıdıkları az olan kişiler ne oluyor?
Yine imam efendinin er kişi veya hatun kişi diye başlayan tekbirin ardından o da gitmesi gereken yere gidiyor.
Aralarındaki fark ne?
Cenazeye katılan cemaat farkı.
Diğer taraf mı dediniz?
İşte orası bize meçhul. Cenazeye iştirak etme sayısı vaziyeti değiştir mi bilemem.